• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

CHP yönetiminin aldığı karar doğrultusunda 81 kentte olduğu gibi CHP Çorum Örgütü de eşzamanlı alanlara indi


ÇORUM’DAN DA ‘OHAL
KALDIRILSIN’ ÇAĞRISI

 


12 Ocak 2018

CHP yönetiminin aldığı karar doğrultusunda 81 kentte eşzamanlı olarak ortak basın açıklaması kapsamında CHP Çorum Örgütü de alanlara indi.

Parti binası karşısında bulunan Çorumpark’ta bir araya gelen CHP’liler ortak basın açıklaması ile ‘OHAL Kaldırılsın’ çağrısı yaptı.

Ortak basın açıklamasına CHP İl Başkanı Ali Rıza Suludere, Merkez İlçe Başkanı İsmail Kalender’in yanı sıra, kadın ve gençlik kolları temsilcileri ile İl ve Merkez İlçe Yöneticileri, Eski Milletvekili Feridun Ayvazoğlu, İl Genel Meclisi Üyeleri Yıldız Bek ve Burçin Solmaz Polat ile 2015 Seçimleri Milletvekili Adayı av. Dinçer Solmaz olmak üzere çok sayıda yurttaş katıldı.



KESK’E bağlı Eğitim Sen Şube Başkanı Mustafa Gül, Tarım Or-Kam Sen Temsilcisi ve KESK Dönem Sözcüsü Ali Türksal, DİSK-Emekli Sen Şube Başkanı Ömer Sözüdoğru, EMEP İl Başkanı Cafer Gökmen, Merkez İlçe Başkanı Feyzullah Aygün ile çok sayıda yurttaşın da destek verdiği basın bildirisini CHP Çorum İl Başkanı Ali Rıza Suludere okudu.

Türkiye'nin 18 aydan beri OHAL ile yönetildiğini hatırlatan Suludere, “15 Temmuz 2016’da gerçekleşen hain darbe girişimi ardından 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL, milli iradeye, demokrasiye, insan haklarına ve özgürlüklere yönelik bir karşı darbe halini almıştır” dedi.

Darbe ve darbecilerle mücadele bahanesiyle OHAL uygulamasının sürdürüldüğünü vurgulayan Suludere, “Bu olağanüstülüğü normalleştirmeye çalışanlara karşı CHP, Demokratik Kitle Örgütleri ve Sendikalar olarak bir kez daha ifade ediyoruz, OHAL’e artık yeter, OHAL kaldırılsın, demokrasi istiyoruz” diye konuştu.

İktidara gelirken OHAL’i kaldırma vaadiyle yola çıkanların, bugün OHAL’den beslenen ve bir baskı rejimini KHK’lar eliyle kuran bir yapı haline getirdiğini öne süren CHP İl Başkanı Suludere, açıklamasını şöyle sürdürdü: 

“Darbe ve darbecilerle mücadele bahanesi ile başlayan OHAL, gelinen süreçte iktidar partisinin karşısında duran tüm muhalif kesimlere yönelik bir sindirme operasyonuna dönüşmüştür. AKP iktidarı ilk günden bu yana, darbecilerle mücadele değil, tek adam düzeninin karşısında demokrasiden yana olan kesimlerle mücadele etmektedir. Her geçen gün baskının sınırları genişlemekte ve sağcı solcu ayırmadan toplumun büyük bir kesimi terörist olarak suçlanmaktadır.





Toplumda açılan çatlaklar genişletilerek derin çukurlar haline getirilmektedir. İktidara gelirken OHAL’i kaldırma vaadiyle yola çıkanlar, bugün OHAL’den beslenen ve bir baskı rejimini KHK’lar eliyle kuran bir yapı haline gelmiştir. Demokrasiden hızla uzaklaşılırken, OHAL altında gidilen referandum da mühürsüz seçim olarak tarihe geçmiş, milli iradenin gaspı alenileşmiştir. Hükümetin baskıları tüm kurumları sarmıştır. Parlamenter demokrasiye karşı girişilen harekâtın usulsüzlükleri, Anayasayı yok sayan kararlarla sözde tescil edilmiştir.

 


‘ANAYASA FİİLEN LAĞVEDİLMİŞ,
HUKUK ASKIYA ALINMIŞTIR’

Türkiye’de Anayasa fiilen lağvedilmiş, hukuk askıya alınmıştır. Yemin ettikleri Anayasa’yı savunmak yerine cübbelerini iliklemeye çalışan kimiyüksek yargı mensupları ile birlikte, OHAL kanunsuzlukları adeta zor kullanılarak resmileştirilmiştir. 12 Eylül askeri darbesinde bile görülmeyen hukuk dışılıklar, insan hakkı ihlalleri ve özgürlüklerin kısıtlanması bugün Türkiye’nin normali haline getirilmek istenmektedir. Yüz binlere ulaşan ihraç ve tutuklamalar dalgası, darbecilerle uzaktan yakından ilgisi olmayan yurttaşları da içine katmış, yargısız infazlarla dikta rejiminin muhalifleri cezalandırma aracı olarak kullanılmış ve kullanılmaya da devam etmektedir.

İktidar partisinin FETÖ ile el ele vatanseverlere kumpas kurduğu yıllarda, bu terör örgütü ile mücadele eden ve bu yüzden cezalandırılan gazeteciler, siyasiler ve akademisyenler gibi yurttaşlara, bugün FETÖ yaftası vurulmaya çalışılmaktadır. OHAL KHK’ları, toplumun üzerinde sallanan bir kılıç olarak, seslerini yükseltmek isteyen tüm kesimlere yönelik bir silah halini almıştır. Anayasayı yok sayan bir anlayış ile, KHK’lar yasal kapsamından çıkarılmış, yetki çerçevesini aşmıştır.

 


‘PARLAMENTER DEMOKRASİ VE
ÖZGÜRLÜK MÜCADELEMİZ SÜRECEK’

Kış lastiği ve epilasyon merkezleriyle ilgili düzenlemeler dahi KHK konusu yapılırken, demokratik kitle örgütlerinin, gazetelerin ve dergilerin kapatılması iktidarın övündüğü icraatları olmuştur. KHK’lar hukuku katletmenin bir yolu olarak amansızca kullanılırken, haksızlığa uğratılan yüz binlerce taşeron işçisinin hak arama yolunun kapatılmasının da aracı olmuştur. Böylesi bir ortamda, Cumhuriyet Halk Partisi ilk günden bu yana Cumhuriyetin temel değerlerini savunmaya, baskı rejimine karşı parlamenter demokrasiden ve özgürlüklerden yana olan mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam etmektedir.

Türkiye’nin kurucu partisi kimliği ve tarihsel sorumlulukları doğrultusunda Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ülkemizin dünyadan soyutlanmış bir diktatörlüğe evrilmesine ve evrensel hukuk kurallarından koparılmasına seyirci kalmayacağımızı bir kez daha altını çizerek ifade ediyoruz. Toplumun tüm kesimlerini doğrudan etkileyen, iş dünyasından sivil topluma, emekçilerden yargıya, medyadan eğitime kadar, herkese dokunan OHAL’in bir kez daha uzatılması gündemde iken, CHP olarak bir çağrı yapıyoruz:

15 Ocak 2018 günü Ankara’da düzenlenecek OHAL Forumu ile sivil darbenin ülkemizde açtığı derin yarayı bir kez daha haykıracak ve tek adam rejimine karşı duran, demokrasiden yana tüm kesimlerin kendilerini ifade edeceği bir buluşmayı sağlayacağız.” (BSGMEDYA)



1339 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP