• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

Ertuğrul Kazak, 'Engelliler ile birlikte yaşamak ve engellileri yaşama katmak bir uygarlık göstergesidir' diyor..



Engelli bir kişi ile
empati kurmaya…

 

 

Ertuğrul KAZAK
Çorum Engelsiz Yaşam
Derneği Başkanı

 

 

Yaşadığımız toplum içerisinde varlığından haberdar olduğumuz ya da çok yakınımızda, ailemizde yoksa yok saydığımız engelliler, hiç de azımsanmayacak kadar çoklardır.

 

Engelliler ile birlikte yaşamak ve engellileri yaşama katmak bir uygarlık göstergesidir. Toplum bu konuda ne kadar duyarlı ise o kadar uygardır.

Bütün mesele: toplumun engellisine bakış açısıyla, ona verdiği değerle ilgilidir.

Engellinin yaşamını kolaylaştırmak, onların hayata bağlılığını artırmak, sosyal yaşama uyumunu sağlamak sadece engellinin ailesinin, yakınının sorumluluğunda olan bir görev değildir.

Öncelikle devletin sorumluğunda olan ama daha da önemlisi, yaşanan toplum bireylerinin sorumluğunda olan bir görevdir.

Bu görevin yerine getirilmesinde sorumluluk paylaşımı devlet düzeni ve toplum bireyi açısından farklılıklar gösterse de, ortak bir amaçta ve görevde aynı noktada birleşirler. Engelsiz bir kişiden daha farklı imkanlar ile donatılması gereken, daha fazla ilgi gösterilmesi gerekli olan kişidir, engelli.

 

Engellinin engel durumuna göre farklılıklar gösterse de, engeli ne olursa olsun; onu hayata bağlayacak, toplum ile uyumlu hale getirecek, sosyalleştirecek tedbirler ne kadar zor ve maliyetli olsa da, mutlaka yerine getirilmelidir.

Bu sorumluluğun yasal ve ekonomik tedbirlerin birçoğu devlet yönetimi tarafından karşılanması gerekir.

 

Engellinin yaşama bağlanması için gerekli olan bütün yardımcı alet ve ede vatların tamamı; engellinin sosyal güvencesi açısından, devlet tarafından ücretsiz olarak karşılanmalıdır. Engellilere tanınan sosyal haklar ve yardımlar genişletilerek devam etmelidir.

 

Başta da belirttiğimiz gibi bütün sorumluluğu sadece devletten ve engelli ailesinden beklemek yeterli olmaz.

Toplumu teşkil eden bütün bireylerin, engellilere karşı sorumluluğu vardır.

 

Sorumluluğun temel noktasını, engellinin yaşam hayatına saygı duymak ile başlar. Yaşama bağlanmaktaki eksiklikler giderilse bile, bireylerin engelliye karşı davranışlarında özenli davranması, engelli bir kişi ile empati kurmaya çalışması gerekir.

Yaşadığımız toplumda kültürümüzün bize katmış olduğu olumlu davranışlar olmasına rağmen, daha da özenli davranılması gerektiği düşünülmelidir.

Engelli bir kişinin psikolojisi farklıdır. Kendisine acınmasından hoşlanmazlar. Yaşadıkları toplum içerisinde, engelsiz kişiler tarafından, kendi varlıklarının kabul edilmesini beklerler. Verilecek imkanlar ve destek sayesinde birçok şeyi başarabilirler.

Bazı engellilerin doğal yetenekleri vardır ve bu yeteneklerinin değerlendirilmesi onları çok mutlu eder.

 

Engelli kardeşlerimizin de doğal olarak sorumlulukları vardır. Kendilerini toplumdan soyutlamadan, gerektiği yerde şartları zorlayarak hayata karışmaları gerekir.

Eve kapanmaları ve hayata küsmeleri, engellilerin zor şartlarda süren hayatlarını, daha da zorlaştırır. Kendilerine sunulan imkanlardan mutlaka yararlanmaları gerekir. Kamu kurumları, sosyal kuruluşlar ve gönüllülerin yapmış oldukları etkinliklere katılmaları yararlı olacaktır.

 

Engelliler için kurulmuş olan derneklere aktif olarak katılmaları kendileri açısından faydalıdır. Engellileri hayata bağlamak, sosyal yaşam ile uyumlarını sağlamak, hak ve çıkarlarını korumaya yönelik faaliyet gösteren engelli derneklerini desteklemeleri, kendileri açısından yararlı olacaktır. (25.06.2018)  




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP