• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

Çorum Kadın Platformu adına Eğitimsen Kadın Sekreteri Nurcan Hasırcı Doğan, mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu

  1. YASTA DEĞİL İSYANDAYIZ!
  2. İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ
  3. SAVUNACAĞIZ!

 

  1. 23 Temmuz 2020
  2. Çorum Kadın Platformu Üyeleri,  Pınar Gültekin’in öldürülmesini basın açıklaması ve yürüyüş yaparak protesto etti.

    Ellerinde meşalelerle ‘Yasta değil, İsyandayız’ diyen kadınlar eşit ve özgür  bir yaşamdan yana olan herkesi İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya davet etti.

     

  1. 'CİNAYETLERİN SEBEBİ
  2. ERKEK EGEMEN DEĞERLER'
  3.  

Çorum Kadın Platformu adına basın açıklamasını Eğitimsen Kadın Sekreteri Nurcan Hasırcı Doğan yaptı.

İktidarın kadınların yaşam hakkına kasteden yasal düzenlemelerde ısrar ettikçe kadınlar her gün daha vahşi yöntemlerle katledildiğini dile getiren Doğan; ‘Her gün sosyal medyada kaybolan bir kadının haberi daha yüreğimize o bildik ateşi düşürüyor.’ dedi.

Cezasızlık politikasından ve iktidarın kadın düşmanlığından cesaret alan erkek failler her gün en az üç kadını katletmeye devam ediyorlar. İsimler değişse de hikayeler hiç değişmiyor.

  1.  

”Seviyordum  öldürdüm, reddedildim öldürdüm, kıskandım öldürdüm….” gibi bahaneler en son tanık olduğumuz  Pınar Gültekin cinayetinde olduğu gibi henüz  27 yaşında gencecik bir üniversite öğrencisinin yaşamına kastedilmesine yol açabiliyor. Kadın cinayetlerinin medyada yer alış biçimi, eril yargı indirimleri, faili aklamaya dönük erkek egemen ahlak kodları ise katillerin imdadına yetişircesine seferber ediliyor her defasında. Pınar’ı vahşice katleden Cemal Metin Avcı da tıpkı diğer kadın katilleri gibi bu toplumdaki erkek egemen değerlerden, uygulanmayan tedbir ve önlemlerden, defalarca verilen haksız tahrik indirimlerinden medet umarak katletti Pınar’ı. Tıpkı Özgecan Aslan’ ı öldüren Ahmet Suphi Altındöken gibi, Şule Çet’i katleden Çağatay Aksu gibi, Gülistan Doku’yu kaybettiren Zainal Abarakov gibi iktidarın kadın düşmanı politikalarından cesaret alarak bu katliamı planladı.’ dedi.

 

  1.  
  2. İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
  3. UYGULANSAYDI PINAR
  4. HAYATTA OLACAKTI
  5.  

Nurcan Hasırcı Doğan açıklamasını şöyle sürdürdü:

‘Siyasal iktidarın bugünlerde çekilmeyi tartıştığı İstanbul Sözleşmesi’nin gereklilikleri uygulanmış olsaydı Pınar ve Pınar gibi kaybettiğimiz binlerce kız kardeşimiz bugün hayatta olacaktı. Şiddeti önlemenin en önemli yolu önleyici politikaları hayata  geçirmektir. Ancak Aile Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanlığı bu konudaki sorumluluğunu sadece başsağlığı mesajı yayınlamak ve davalara müdahil olmakla sınırlı tutmaktadır. Önleyici mekanizmalar oluşturmayı, kadın erkek eşitliğini sağlayan politikalar üretmeyi  reddeden, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı yok edilirken en ufak bir itiraz geliştirmeyen bu bakanlığın biz kadınların yaşamını koruyamadığı bir kez daha açığa çıkmıştır.

 

  1.  
  2. KATİLLER CEZALANDIRILMIYOR
  3.  

-Bir ülke düşünün ki;

Kadınları sokak ortasında herkesin gözü önünde erkekler tarafından dövülüyor, öldürülüyor,

-Bir ülke düşünün ki;

İnsanlık dışı yöntemlerle öldürülen kadınların cesetleri parça parça çöplerden toplanıyor, evin oturma odasında üzerine beton dökülmüş halde bulunuyor,

-Bir ülke düşünün ki;

Kadın; en az üç çocuk doğuran, ev işleri yapan, yaşlı-çocuk bakan, herhangi bir konuda sözü değersiz, bedeni her türlü cinsel istismara açık bir varlık olarak görülüyor. Üstelik bu bakış açısı ülkeyi yönetenler tarafından muhafazakâr politikalarla yerleştirilmek, olağanlaştırılmak isteniyor.

-Bir ülke ve bir yargı düşünün ki;

Onlarca kadın şiddete, tacize, tecavüze uğrarken, öldürülürken; tacizcileri, tecavüzcüleri, katilleri cezalandırmak yerine, neredeyse kadını suçlu bulabilecek kararlar alabiliyor. Kadınlar hep haksız yere tahrik eden oluyor, ölümleri hak görülüyor.

Kadın katillerini engellemek için yasal gereklikleri yerine getirmeyen yetkililer, dün İzmir’de olduğu gibi şiddete karşı ses vermek için sokağa çıkan kadınları işkence uygulayarak engellemeye çalışıyorlar. Hiçbir baskı ve engelleme biz kadınları erkek-devlet şiddetine karşı bulunduğumuz her yerden isyanımızı ve sözümüzü büyütmeye engel olamayacak.

Taciz, tecavüz, şiddet, cinayet ve ayrımcılığın kader olmadığı bilinciyle başkaldırıyoruz. Kadına yönelik ayrımcılığı, şiddeti, tacizi, tecavüzü, kadın cinayetlerini besleyen, meşrulaştıran neo-liberal muhafazakâr politikalara işyerinde-evde-sokakta örgütlü gücümüzle karşı çıkmaya devam edeceğiz.

Biz kadınlar olarak yaşamlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz. Eşit ve özgür bir yaşam için kadın dayanışmasından güç alarak örgütlü  mücadelemize ısrarla devam edeceğiz.

Eşit ve özgür bir yaşamdan yana olan herkesi İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya, sözleşmenin  ve 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanması için mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.’/BSGMEDYA




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP