• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

Eğitim İş Sendikası Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar, Toplu İş Sözleşme Görüşmeleri’ni değerlendirdi:

 
‘SENARYOSU ÖNCEDEN
TASARLANMIŞ BİR OYUN’



22 Ağustos 2017
Eğitim İş Sendikası Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar, Toplu İş Sözleşme Görüşmeleri’nin ardından yaptığı açıklamada, müsamere değil, müzakere istediklerini belirterek, eğitim emekçilerini sendikalarına davet etti.

İlhan Yaşar, ‘AKP iktidarı ve onun yandaş konfederasyonu Memur-Sen’in toplu görüşme için oturdukları masada, kamuoyuna yine senaryosu önceden tasarlanmış bir oyun izletilmiştir.’ dedi.

Toplu İş Sözleşmeleri Görüşmeleri ile 3.2 milyon memur işle 1.9 milyon emkelinin açlık ve yksulluğa mahkum edildiğini öne süren Eğitim İş Şube Başkanı İlhan Yaşar, konuyla ilgili yaptığı açıklamasında şunları söyledi:

 

‘Yetkili ancak etkisiz olan bu konfederasyon, yandaşlık görevini yerine getirip tribünlere oynarken, 3,2 milyon memuru ve 1,9 milyon emekliyi açlık ve yoksulluğa mahkûm etmiştir.

Siyasi iktidar yalan yanlış kriterlerle ölçerek düşük rakamlarla açıkladığı halde enflasyon, son yıllarda %10 civarında seyretmektedir. Hal böyleyken TİS masası öncesi “Maaşı enflasyon canavarı değil, milletin adamı yükseltsin” diyerek ‘tek adam’ dilenciliğine girişen ‘Yandaş-Sen’ Genel Başkanı, canavarın enflasyon değil, emekçilerin hakkının üstünde tepinen yandaşlık olduğunu göstermiştir.

 

Bilindiği üzere Memur-Sen, hükümetin dalga geçer gibi yaptığı %3+%3'lük teklife, "BU TEKLİFE KAPALIYIZ" şovunu yapmış ancak hemen sonrasında gelen %3,5+%3,5'lik teklifi, "adaletin kapısını aralayan bir teklif’ olarak gördüğünü açıklamıştır ve TİS tiyatrosunda kendisine düşen rolü başarıyla oynamıştır.

Sonuç olarak yandaş konfederasyon, her zamanki gibi hükümetin ekmeğine yağ sürerek 2018 yılı teklifinde sadece %0,5 puan artışı yapılan sözleşmeye imza atmıştır.

MİLYONLARIN GELECEĞİNE
KOCA BİR LEKE VURULDU

Herkes bilmelidir ki bu imza, milyonlarca emekçinin alın terine, umutlarına, yakın geleceklerine vurulan koca bir lekeden başka bir şey değildir.

Üstelik bu rakamlar ve bu rakamlara razı olma gerekçeleri de matematiğin gerçekleriyle örtüşmemektedir.

2017 bütçesinden memur ve sözleşmeli personelin maaş ve ücret ödemeleri için (SGK’ya ödenen primler de dâhil) toplam 153,4 milyar lira ödenek ayrılmıştır. Buna göre memur ve sözleşmeli personel maaş ve ücretlerine yapılacak her %1 oranındaki zammın, 2018 yılı bütçesinde 1,5 milyar liralık bir artışa yol açabileceği hesaplanmaktadır.

Türkiye’de enflasyonun son yıllarda %10 civarında seyrettiğini dikkate alınırsa, memur maaşı ve sözleşmeli ücretlerine yapılacak %10’luk (diğer bir ifadeyle 15 milyar liralık) zam, zaten enflasyondan kaynaklanacak bütçe geliri artışıyla karşılanacaktır. Dolayısıyla enflasyon kadar yapılacak zammın bütçeye hiçbir olumsuz etkisi olmayacaktır.


ADALETSİZLİĞE YOL AÇTI

Ancak 15 yıllık AKP iktidarı döneminde, kamu çalışanları ve emekliler, enflasyon artışının da altında zamlara mahkûm edilmekte, verimlilik ve milli gelir artışından pay alamamaktadır. Bu durum, ülkemizdeki gelir dağılımının daha da adaletsizleşmesine yol açmıştır.

 

Son verilere göre; nüfusun en düşük gelir grubunu oluşturan %20’lik diliminin, milli gelirden aldığı pay sadece %6’dır.

Buna karşın nüfusun en yüksek gelir grubunu oluşturan %20’lik grubun milli gelirden aldığı pay ise %46’dır.

Borç ve taksiti olanların oranı genel nüfusun içinde %67’dir.

Hal böyleyken yandaş konfederasyonun razı olduğu bu rakamlar, sadece emekçilerin insani yaşam koşullarından ve hakedişlerinden uzaklaştırmakla kalmayıp, ülkedeki gelir adaletsizliği uçurumunu da derinleştirecektir.


HÂLÂ MEMNUN MUSUNUZ?

Yandaş konfederasyona bağlı eğitim emekçileri sendikasına üye meslektaşlarımıza sesleniyoruz:

Omuz verdiğiniz bu oluşumdan hâlâ memnun musunuz?

Daha önceki genel başkanın yandaşlık yaparak kendisine siyasi iktidarda vekillik ayarladığı bu oluşum, yeni genel başkanınızla da aynı yolu izlerken sizler uzaktan izleyecek misiniz?

Sizlerin “Hayır biz yandaş değiliz, sendikalıyız” deme hakkınızı tiyatro masalarınızda elinizden alan bu zihniyet, çocuklarınızın önüne koyacağınız ekmekten de çalmaktadır.

 

‘MÜSAMERE DEĞİL, MÜZAKERE İSTİYORUZ’

Eğitim emekçisi arkadaşlar; mesleğinizin özünde sorgulama, hakkaniyet ve bilgelik var; bu cahiller müsameresine mecbur değilsiniz!

Sizin de haklarınız için, mesleğin/emeğin onuru için, insani yaşam koşullarında yaşayabilmeniz için, boynunuzu bükmeden evinizin kapısından girebilmeniz için mücadele eden bir Eğitim-İş var!

 

Koltuk, mevki vaatlerinde bulunup, emeğinizin üstünde tepinen sarı sendikaların aksine, biz size sadece onurlu bir direnişin parçası olmayı sunuyoruz. Unutmayın; çocuklarınıza ve ülkenize bırakacağınız en büyük miras da bu olacaktır.

Bir kez daha gördünüz ki; sendikanın sarısı, yandaşın onurlusu olmaz. Gelin onurlu mücadelemizi birlikte büyütelim!’ (BSGMEDYA)




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP