6 MAYIS’TA SOLMAYAN ÜÇ FİDAN

Bugün 6 M ayıs.. 
6 Mayıs 1972’de üç fidanı astılar.. 
Bugün 6 Mayıs.. 
68 kuşağının gençlik liderlerinden; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı astılar.. 
12 Mart 1971 Balyoz Harekatı’nın gücünün yettiği üç fidanın ölüm yıldönümü..
Onlara dair, çok sözler söylendi,
Onlara dair, nice kitaplar yazıldı,
Onlara dair, nice türküler derlendi,
Onlara dair, nice marşlar söylendi, 
Ama onlara dair hiç mi hiç ağıt yakılmadı.. 

Çünkü, onlar herşeyden önce savundukları düşüncenin doğru olduğuna yürekten inanmış, halkları için ölüme bile güle oynaya gitmişlerdi.. Onların ölüm fermanını imzalayanlar ise tarihin solmuş yaprakları arasında yitip gitti.

Üç devrimci gencin isimlerini; halkın yüreğinden söküp atmaya; ne üzerinden geçen onca yılın, ne de başka bir şeyin gücü yetti..

Bugün, Faik Türün’lerin, Ali Elverdi’lerin, Baki Tuğ’ların, Memduh Tağmaç’ların ismini kaç kişi hatırlıyor?

Ama, ölümlerinin üzerinden 44 yıl geçmesine rağmen; Deniz Gezmiş’ler, Yusuf Aslan’lar, Hüseyin İnan’lar, halkın yüreğinde aynı sevgi, aynı çoşku, aynı inançla yaşıyor..

Ve yaşayacaktır da.. 

** 
Bu üç fidan, üç yürek, üç devrimci niye asıldı? 
N e yapmışlardı? 
Bunlar da çok yazıldı, çizildi.. 
Benim değineceğim konu başka..

Yaşı ilerlemiş olanlar, o günleri çok iyi bilirler..

Ben, bu üç fidanın asıldığında henüz yeni ilkokula başlamıştım.

Sizin anlayacağınız, çocuktum..Sonradan onlar için yazılan kitaplardan çok şeyler öğrendim.. 
** 
Üç fidanın idam kararları, TBMM’de gündeme getirilince, dönemin başbakanı, iktidara mensup milletvekillerinin, Onları bir an önce asabilmek için nasıl çaba harcadıkları, artık herkesin bildiği şeyler..
O vakitler, CHP Lideri rahmetli Sayın İsmet İnönü’nün, idamları önleyebilmek için çok çaba harcadığı da biliniyor.
Ama sesini de dinletemedi.. Çünkü birileri, aklına koymuştu; ne olursa olsun, Deniz, Yusuf ve Hüseyin’i darağacına göndereceklerdi..

O üç fidanı, bir alacakaranlığı’nda yokedeceklerdi..

Onlar; bir siyasi kinin, bir misillemenin kurbanı seçilmişlerdi, bunun için asılmalıydılar..

Çünkü, 27 Mayıs Hareketi, Menderes, Polatkan ve Zorlu’yu ölüme göndermişlerdi..

Ve 12 Mart Cuntacıları da; bir şeyler yapmalıydı.. ve yaptılar.. 
Bir altı mayıs sabahı, şafak sökerken, üç fidanı dallarından kopardılar.. 
Yıllardan, 1972.. 
Aylardan, Mayıs.. 
Günlerden, 6 
Vakitlerden, sabaha karşı, yani şafak sökerken.. 
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan darağacına gönderildi.. 
Ama “tarih, en büyük yargıç” derler ya.. 
İdamlarının üzerinden yıllar geçip, haklarında iddianame yazanlar, idam fermanını imzalayanlar, emekli oldular..

Kim bilir, bu üç gencin isimlerini duyduklarında neler düşündüler..

Bunları bilemeyiz, ama emekli olur olmaz ilk söylediklerini çok iyi biliyoruz. 
:“Onların eylemleri, idamı gerektir miyordu!”

Gördüğünüz gibi, dilleri; “misilleme olsun diye asıldı” demeye varmıyordu. 
Üç fidanın avukatı, fedakar-cefakar insan, değerli hukuk adamı, Avukat Halit Çelenk, onların söylediklerini; asılmadan önce çok söyledi..Uğraştı, didindi, idamlarını durdurabilmek için..Ama bildiği bir gerçek vardı; “tarih yanılmazdı, gerçekler yokedilemez, bu üç fidanın ismi unutturulamaz”dı..

Ve tarih yanılmadı.. gerçekler yokedilmedi.. 
Deniz’ler, Yusuf’lar, İnan’lar unutturulamadı.. 
Şiirlerde, türkülerde, ezgilerde, nağmelerde, kısacası çok sevdikleri halkının yüreğinde yaşayacaklardır.. 
Ya idam fermanını imzalayanlar...? 

(801 Notları Arşivinden)