• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

Eğitim-Sen Çorum Şubesi, 23 Kasım Ankara mitingine geniş katılım sağladı. Tandoğan Meydanı’nda yapılan miting oldukça yoğun katılımlı ve coşkulu geçti.

  1. ‘TARİHSEL SORUMLULUĞUMUZU
  2. BİR KEZ DAHA YERİNE GETİRDİK’

26 Kasım 2019

Eğitim-Sen, ülke genelinde 81 ilden katılımla, 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesi eğitimin ve öğretmenlerin sorunlarına dikkat çekmek amacıyla 23 Kasım’da Ankara’da geniş çaplı bir eylem yaptı.

Eğitim-Sen Çorum Şubesi, 23 Kasım Ankara mitingine geniş katılım sağladı. Tandoğan Meydanı’nda yapılan miting oldukça yoğun katılımlı ve coşkulu geçti.

Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, mitingin ve eylemin bir değerlendirmesini yaparak, “Eğitim Sen, 23 Kasım Ankara mitingi ile tarihsel sorumluluğunu bir kez daha yerine getirmiştir” dedi.

Mustafa Gül, Ankara mitingi ve sendikanın talepleri hakkında şu bilgileri aktardı:

“Eğitim Sen 111 yıllık geçmişinden aldığı mücadele birikimi ve deneyimi ile her zaman bu topraklarda umudun sesi olmuş, sendikal mücadelesini  üyelerinin mali, özlük, sosyal hakları için yürütürken aynı zamanda öğrencilerimizin eğitim hakkı,  onlara daha güzel yaşam koşullarına sahip olacakları bir gelecek kurmayı da kendisine ilke edinmiştir. Mücadele tarihimiz ve birikimimizden aldığımız güçle, tüm eğitim ve bilim emekçilerini, öğrencilerimizi, velilerimizi, bilim insanlarını ve tüm yurttaşlarımızı 23 Kasım’da Ankara’da buluşmaya çağırmıştık.

Bu anlamda günlerdir çalışmalarını yürüttüğümüz ‘Haklarımız, Geleceğimiz ve Öğrencilerimizin Eğitim Hakkı İçin 23 Kasım’ da Ankara’dayız’ mitingimizi Tandoğan Meydanında büyük bir coşku ile gerçekleştirmiş bulunuyoruz.

23 Kasım Mitingi demokratik, anayasal hakların kullanımının büyük ölçüde engellendiği günümüzde önemlidir. Ankara’da en son  KESK, DİSK, TMOB ve TTB’ nin çağrısıyla gerçekleştirilmek istenen Barış Mitingi  hatırlanacağı üzere 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı önünde 103 arkadaşımızın katledildiği hain saldırı sonucu daha başlamadan sona ermişti. Barış güvercinlerini unutmadık, unutturmayacağız. Bu yönüyle de 23 Kasım mitingi ayrıca bir önem taşımaktadır.

 

 

Miting öncesi ülkenin dört bir yanında taleplerimizin kamuoyunda görünürlüğünü  sağlamak,  gerekçelerimizi açıklamak için çeşitli çalışmalar yürütüldü. Eğitim Sen Çorum Şubesi olarak biz de işyeri işyeri, ilçe ilçe gezerek eğitim ve bilim emekçileriyle öğretmenler odalarında yaptığımız toplantılarda haklarımız için ortak mücadele çağrısı yaptık. MEB’e iletmek üzere binlerce imza topladık.

Kampanyamızın bir diğer ayağı öğrencilerimizin eğitim hakkını içeriyordu. Laik, bilimsel, kamusal parasız eğitimin adım adım tasfiye edildiği, kamusal kaynakların özel okullara aktarıldığı, MEB’in vakıf ve derneklerle yaptığı protokollerle  devletin yürütmesi gereken eğitim hizmetleri alanının cemaatlere açıldığı bir dönemde elbette bu mücadele tüm halkımızla birlikte yürütülmeliydi. Sivil toplum örgütlerini, siyasal partileri, basın kuruluşlarını ziyaret ettik. Canlı radyo programlarına katıldık. Tüm halkımızı öğrencilerimizin geleceği ve eğitim hakkı için birlikte mücadeleye çağırdık. Mitingimiz için destek istedik. Eğitim ve  bilim emekçileri olarak  velilerimiz ve öğrencilerimizle Ankara’daki mitinge katılım sağladık. Ülkenin dört bir yanından gelen birlerce dostlarımızla taleplerimizi alanlarda coşkulu bir şekilde haykırdık.

 

Taleplerimizi buradan bir kez daha paylaşmak isteriz:

– MEB bütçesinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalı, başlangıç olarak OECD ortalamasına (%6) çıkarılmalıdır…

– Kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması uygulamasına derhal son verilmeli, eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır.

– MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay mutlak anlamda arttırılmalı, eğitimi ticarileştirmeyi hedefleyen özel sektör, dini vakıf ve cemaatlerle yapılan ya da yapılacak olan her türlü ortak proje ve protokoller iptal edilmelidir.

– Tüm eğitim ve bilim emekçilerine insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır…

– Eğitim ve bilim emekçilerinin satın alma gücünde ve ücretlerinde yaşanan kaybın giderilmesi için ek zam yapılmalıdır.

– Tüm eğitim ve bilim emekçilerinin ek göstergeleri 3600’e çıkarılmalıdır.

– Vergi diliminden kaynaklı kayıplarımıza son verilerek, emekçiler için gelir vergisi oranı sabitlenmelidir.

– Ek ödemelerin tamamı temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalı, ek ders saat ücreti hesaplanırken bir öğretmenin aylık maaş tutarı esas alınmalı ve gelir vergisinden muaf tutulmalıdır.

– Eğitim-öğretime hazırlık ödeneğinin, ayrımsız bütün eğitim ve bilim emekçilerine bir maaş tutarında ve yılda iki kez ödenmesini,

– Sözleşmeli/ücretli öğretmenlik gibi her türlü güvencesiz istihdam uygulamalarına esnek, kuralsız ve angarya çalışmaya son verilmeli, sözleşmeli öğretmenlerin tamamı kadroya geçirilmelidir.

– 2020 yılında aile ve çocuk yardımı başta olmak üzere, sosyal yardımlar sembolik olarak belirlenmekten çıkarılmalı, ihtiyaç kadar artış yapılmalıdır…

– Eğitime hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerine yılda iki kez en az bir maaş tutarında ödenmelidir…

– Öğretmen, akademik personel, memur ve yardımcı hizmetli açıkları kapatılmalıdır.

23 Kasım 2019 bizim için haklarımızın ve öğrencilerimizin eğitim hakkı için yürüteceğimiz mücadelenin ivme kazandığı bir tarih olmuştur. Eğitim Sen bir kez daha tarihsel sorumluluğunu yerine getirerek eğitim ve bilim emekçileri ile öğrencilerimizin sesini alanlardan duyurmuştur. Geçmişte olduğu gibi bundan sonra da öğrencilerimiz için laik, bilimsel, kamusal, parasız eğitim; eğitim ve bilim emekçileri için güvenceli iş, güvenli gelecek ve insan onuruna yakışır bir ücret; adaletin, hukukun sağlandığı demokratik bir  Türkiye’de eşit, özgür, bir arada, barış içerisinde yaşama iddia ve mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha belirtiriz.

Haksız, hukuksuz ihraçlara, tüm baskılara rağmen doğru yolumuzda ilerlemeye devam edeceğiz. Son aylarda yüzlerce eğitim ve bilim emekçisi ülke genelinde sendikamıza üye oldu. Bundan sonra da işyeri işyeri gezeceğiz, umudumuzu büyütmeye devam edeceğiz. Eğitim ve bilim emekçilerini Eğitim Sen’e üye olmaya çağırıyoruz. Davetimiz güneşin sofrasında buluşma, hep bir ağızdan türküler söyleme ve hep beraber maviliklere yelken açma davetidir.  Bu davet bizim. Birlikte başaracağız.” /BSGMEDYA

 

 




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP