• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

1 Kasım Seçimlerinin ardından başlayan kongre süreci ile hareketlenen Çorum CHP’de tüm gözler 27 Aralık 2015 Pazar günü gerçekleştirilecek olan İl Kongresi’ne çevrilmiş durumda..

 

   
















  


İlçe Kongrelerini geride bırakan Çorum CHP’de sıra İl Kongresi’nde iken gözler de başkan adaylarına çevrilmiş durumda..

 

CHP’DE KARTLAR
YENİDEN KARILIYOR

 Haber-Analiz:Nihat KARALAR

***1 Kasım Seçimlerinin ardından başlayan kongre süreci ile hareketlenen Çorum CHP’de tüm gözler 27 Aralık 2015 Pazar günü gerçekleştirilecek olan İl Kongresi’ne çevrilmiş durumda.. 14 Kasım’da gerçekleştirilen Mahalle Delege Seçimleri ile başlayan ilçe kongreleri süreci geçtiğimiz Pazar günü (6 Aralık) yapılan Merkez İlçe Kongresi Seçimleri ile tamamlandı.

Bilindiği gibi mahalle delege seçimleri ile başlayan süreç; adeta mavi ile beyaz listenin güç yarışı içersinde geçti. Tüm hesaplar, rakip listeye göre yarışı bir adım tamamlama üzerine yapıldı.

YARIŞ MAHALLE DELEGELERİYLE BAŞLADI

Milletvekili Tufan Köse’nin destek verdiği Ali Rıza Suludere Başkanlığı’ndaki Beyaz Liste ile yine partinin önde gelen isimlerinden Muharrem Bozdoğan’ın desteklediği, CHP Belediye Meclis Üyesi Mehmet Tahtasız başkanlığındaki Mavi Liste arasında geçen yarış, 3 oy farkıyla Beyaz Listenin lehinde sonuçlandı.

SÜREÇTE NE OLDU?

6 Aralık Pazar günü yapılan merkez ilçe kongresinde başkanlık yarışı, sürece 158 mahalle delege desteğiyle başlayan Mehmet Tahtasız başkanlığındaki mavi liste ile mevcut başkan Ali Rıza Suludere başkanlığındaki beyaz liste arasında geçti.

Ve o zorlu yarışta Belediye Meclisi Üyesi Mehmet Tahtasız başkanlığındaki mavi liste 195 oy alırken, Ali Rıza Suludere başkanlığındaki beyaz liste ise aldığı 198 oy ile seçimleri önde tamamlayarak, yeniden Merkez İlçe Başkanlığı koltuğuna oturan isim oldu.

SONUCU NASIL OKUMALIYIZ?

Sandığa giden CHP delegesi ne demek istedi?

Bu soruya farklı farklı yanıtlar verilse de, tek kelimeyle süreci iyi yöneten/ dengeleri çok iyi ayarlayabilme başarısını gösteren tarafın sürece damgasını vurduğu söylenebilir.

Yine de özetle delegenin verdiği mesajı; 2013 Eylül’ünde Saim Topgül’ün görevden alınmasının ardından bir nevi yönetim içinden göreve getirilen Ali Rıza Suludere’ye partiyi gelecek kongreye dek yönetme vizesi verdi şeklinde de okuyabiliriz.

Ve güven tazeleyen Ali Rıza Suludere de, 9 Aralık 2015 Çarşamba günü İlçe Seçim Kurulu’na giderek mazbatasını alarak göreve başladı..

***

Anlayacağınız; CHP değişmeyen klasik uygulama örneğini, yani parti içi demokrasiyi bir kez daha işletmiş oldu.

Her ne kadar kavgalı-gürültülü geçtiği yönünde değerlendirmeler yapılsa da; 'CHP kendine yakışanı yaptı' diyebiliriz..

Yeterli mi, değil!

Ama diğer siyasi partilere göre; yine de önemli bir adım gitme geleneğini başarı ile sürdürdü..

Birçok partide, bu işler liderin dudağından çıkacak bir söze bağlı iken, CHP bu işleri çok ciddiye alıyor.. Rotasını tabanın vereceği kararlara göre yönlendiriyor..

Elbette gönül isterdi ki, bu süreci delegeler yerine tüm üyelerin katılımıyla gerçekleştirebilseydi, daha iyi olurdu..

Bu zor mu?

Bana göre; Cumhuriyeti kuran, bu ülkede birçok atılımın öncü gücü/ motoru olan bir parti için, hele de ana eksenine ‘çoğulcu demokrasiyi/ sosyal demokrasiyi yerleştirmiş bir parti için zor olmasa gerek..

Haklı olarak;

‘Peki, öyleyse neden yapmıyor?’ diye de sorulabilir..

Sorulmalıdır da..

Ama tüm bunlar CHP’nin diğer partilere göre; bir adım önde giden anlamlı tercihi görmezden gelinemez..


Ağır aksak giden demokrasimize; bir tür deli gömleğine dönüşen 82 Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası’ndaki bir çok anti-demokratik uygulamalara rağmen CHP’nin bunların arkasına saklanmadan önemli bir adım atmış olması da görmez gelinmemelidir diye düşünüyorum..

Umut ediyoruz ki; önümüzdeki süreçte CHP, parti içi demokrasiyi daha kalıcı kılacak yani, parti içi seçimlerinde delege anlayışını tamamen ortadan kaldıracak adımları da bir an önce atar..

Bu CHP için hava gibi, su gibi elzemdir..

Aynı zamanda da tarihi bir görevdir..

Ve bunu ertelemek, ötelemek gibi bir lüksü de yoktur/ olmamalıdır diye düşünüyorum..

Kısacası  CHP’de zorlu bir süreç yaşanıyor..

14 Kasım’da başlayıp 27 Aralık Pazar gününe dek devam edecek olan hayli hareketli bir süreç…

Ve bizler de bu süreci yakından takip ediyor/ etmeyi de sürdüreceğiz..

Çünkü bu ülkenin CHP’ye ihtiyacı var, CHP’nin de bu ülkeye vereceği bir çok şeylerinin olduğuna inanıyoruz. (bsgmedya)



537 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP