• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

Çorum’daki 8 Eğitim Sendikası ortak basın açıklaması ile yetkilileri eğitim çalışanlarına sahip çıkmaya çağırdı


ŞİDDETE KARŞI ORTAK SES!



23 Aralık 2015
Eğitim Sendikaları öğretmenlere yönelik artan şiddet olayları karşısında bir araya geldi. Çorum’daki 8 Eğitim Sendikası ortak basın açıklaması yaparak yetkilileri eğitim çalışanlarına sahip çıkmaya çağırırken, Memur-Sen’e bağlı Eğitim Bir-Sen’in ortak basın açıklamasına katılmayışı gözlerden kaçmadı.

Çorum’daki 8 Eğitim Sendikası öğretmenlere yönelik artan şiddet olayları karşısında ortak tavır aldı. Memur-Sen’e bağlı Eğitim Bir-Sen dışındaki sendikalar ortak basın açıklamasına imza attılar. Basın açıklamasının sonunda Türk Eğitim-Sen Çorum Şubesi Başkanı Selim Aydın, öğretmenlere yönelik şiddeti protesto etmek için; “Öğretmene uzanan eller adaletle kırılmayacaksa bizler tek silahımız olan kalemlerimizi burada kırıyoruz.” diyerek temsili olarak kalem kırdı.

Türkiye Kamu-Sen Çorum Şubesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen basın açıklamasına Türkiye Kamu-Sen Çorum il Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şubesi Başkanı Selim Aydın, Eğitim-Sen Yürütme Kurulu Üyesi Evrim Gülez, Anadolu Eğitim Sendikası il Başkanı Nihat Örs ve Yönetim Kurulu Üyesi Yüksel Say, Anadolu Eksen Eğitim Sendikası il Başkanı Yaşar Öz, Özgür Eğitim-Sen İl Başkanı Serdal Efe, Aktif Eğitim-Sen il Başkanı Adem Yücel, Eğitim-İş Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar ve DES Mali Sekreteri İlhami Balaban katılarak birlik ve beraberlik mesajı verdiler.

‘BİZ ÖĞRETMENİZ, MESLEĞİMİZİ
VE ONURUMUZU KORUYACAĞIZ

Ortak basın açıklamasını okuyan Türk Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Selim Aydın; “Biz öğretmeniz; mesleğimizi ve onurumuzu koruyacağız.” diyerek, son yıllarda öğretmene yönelik artan şiddet olaylarını protesto etmek, bu noktada yetkilileri eğitim çalışanlarına sahip çıkmaya davet etmek için toplanmış bulunduklarını belirterek; “Gün geçmiyor ki, ülkemizin bir köşesinde öğretmene şiddet, taciz gibi olaylar yaşanmasın. Okullarda şiddet, moral, motivasyon ve heyecan kaybına neden olan bir durumdur. Hâlâ anlayabilmiş değiliz; kendisini öğrencilerine, ülkemizin aydınlık geleceğine adamış öğretmenlerimizle birilerinin alıp veremediği nedir?” diye konuştu.

“Tek gayesi çocuklarımızın yetişmesine vesile olmak, öğrencilerine bilgi ve birikimlerini aktarmak olan öğretmenlerimiz, bir zamanlar toplumun kanaat önderi olan öğretmenlerimiz, hiç de hak etmedikleri bir şekilde bazı öğrenci velilerinin fiili saldırısına ve hakaretlerine maruz kalmış, işlerini yapamaz hale gelmişlerdir. Bu nasıl bir cürettir?” açıklamasını yapan Aydın, görevini yapmaya çalışan öğretmene bu tavırların asla kabul edilemeyeceğini belirterek şu görüşlere yer verdi;

“Evde iki çocuğunun beş dakikalık gürültüsüne dayanamayanlar, okulda yüzlerce çocuğun güvenlik ve disiplin içerisindeki eğitimi için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayanlara nasıl böyle fütursuzca davranabiliyor? Bu, güç gösterisi midir, ego tatmini midir? Çocuğu adına ve bu ülkenin istikbali adına bu işin yararı ve kerameti nedir? Hiç okul yönetmiş midir bu veliler, ya da hiç derse girip öğrencilere iki konu anlatmış mıdır?”

" ÖĞRETMEN ASLA SAHİPSİZ DEĞİLDİR"

Aydın, “Bugün sendika temsilcileri olarak tek bir gerçeği haykırmak için burada toplandık: Herkes şunu iyi bilsin ki, öğretmen sahipsiz değildir. Öğretmen güçlüdür. Çünkü sahipsiz zannettiğiniz öğretmenin arkasında bütün sendikalar dimdik durmaktadır ve sonuna kadar onun hakkını arayacak kararlılıktadır.” diyerek; “Yani herkes hesabını, kitabını ona göre yapsın; herkes egosunu tatmin edecek, gücünü, kudretini gösterecek başka kum torbası arasın. Bu sorumsuz ve ahlak dışı hadiselerin de üstesinden gelebilecek kadar büyük ve güçlüyüz.” şeklinde konuşurken, yıllardır kamuoyuna ‘öğretmenlerimizi değersizleştirmeyin, yoksa ülkenin geleceği olmaz. Millet olarak, ülkeyi yönetenler olarak öğretmenlerimize sahip çıktığımızı her fırsatta gösterin’ dediklerin anlatarak, ülkeyi yönetenlerin öğretmenlerin yaptığı işleri küçülten, onları toplumda horlayan açıklamalar yapmasından şikayetçi oldu. Milli Eğitim Bakanlarının da zaman zaman bu hatayı yaptığına dikkat çeken Aydın, öğretmenleri kazanmadan Türk Milli eğitiminin yaşadığı sorunların çözülemeyeceğini dile getirdi. “Eğitim davasında başarılı olmadan-hangi siyasi iktidar olursa olsun, hangi projeyi uygularsanız uygulayın- Türkiye’ye çağ atlatabilir misiniz? Hayır.” diyen Aydın; “Dün, 'Eti senin, kemiği benim' diyerek çocuklarının her şeyini öğretmene teslim eden öğrenci velilerimiz, maalesef elbette hepsi için söylemiyorum ama bir kısmı sanki öğretmeni bir şamar oğlanı olarak görüyor. Değersiz bir insan olarak görüyor.” değerlendirmesinde bulunarak, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'velilerimizi üzmeyin' şeklindeki açıklamalarının velileri şımarttığının altını çizdi. Aydın;  “Veliler, okula gelerek, öğretmenleri darp edebilmektedir. Bunu ise bir hak olarak görmektedirler. Ki bu ifadeyi okul idarecilerimiz ve yetkililer yanlış anlamış olmalı ki hep ezilen hep yıpranan taraf öğretmenlerimiz olmuştur.” dedi ve şöyle devam etti; “Veliden hakaret işiten öğretmen okul müdürüne durumu izah ediyor. Okul müdürü ; “ Hocam bir kulağından girsin, diğer kulağından çıksın diyor”

Veli tarafından sözlü ve fiili saldırıya uğrayan öğretmen durumu yine okul idaresine bildiriyor. “Hocam büyütmeyelim “  diye davranıyor. Ne zaman büyüteceğiz acaba bu meseleyi? 

Okullarda bir şiddetin meydana gelmesi halinde eğer bu olay açığa çıkartılmayıp es geçilirse sanki alttan alta bu durum taraflarca kabul görmüş gibi bir algı oluşmasına neden olmaktadır. Hatta kimi zaman fısıltı ile diğer velilere de ulaşmaktadır. Bundan dolayı eğer yaşanmış bir olay varsa bu kötü ve üzücü durumun giderilmesi, olayın netliğe kavuşturulması en erken vakitte yapılmalıdır. Sorumlulardan hesap sorulmalıdır.”

 Yetkililerden ve okul idarecilerinden net tavır almalarını isteyen Aydın, eğitim yuvalarının şiddetten mutlaka arındırılması gerektiğini dile getirerek; “Eğitim İş kolundaki sendikalar olarak öncelikle itibarımızı koruma konusunda mücadelemizin ve birlikteliğimizin devam edeceğinin bilinmesini belirtiyor arkadaşlarımıza yapılan sözlü ve fiili saldırıları lanetliyoruz. Hiç bir sendikal ayrım yapmadan arkadaşlarımıza yapılan bu kabul edilemez davranışları lanetliyor, kınıyor ve bu saldırının şiddete maruz kalan öğretmenlerimizin şahsında bütün eğitim camiasına yapıldığını bir araya gelerek en yüksek perdeden haykırıyoruz. Buradan bütün sorumlulara sesleniyoruz: Şiddetin her türlüsüne, nereden ve kimden gelirse gelsin karşıyız.” diye konuştu.

ÖĞRETMEN ŞİKAYET HATTI KALDIRILSIN

 “Öğretmenler bunların yanı sıra Alo 147 Hattı ve BİMER'e iletilen astı astarı olmayan şikâyetlerle de uğraşıyor.” diyen Aydın, veli ve öğrencilerin davranışlarından dertli olan öğretmenler çözüm beklediğini kaydederek, öğretmenlerin Alo 147 Hattı'na ve BİMER'e iletilen asılsız ve gereksiz şikayetler yüzünden artık çalışamaz hale geldiğini vurgularken şunları söyledi; “Bu hattın kaldırılmasını istediğimizde, Bakanlık öğretmenin mağdur olmayacağını söylemişti. Fakat şu an öğretmenlerimiz ciddi şekilde mağdur oluyor. Herkes BİMER'i rahatlıkla arayabiliyor. Aslı astarı olmayan şikayetler BİMER'e gidiyor. İdareciler Bakanlığa tepki gösteremiyor. Her olay buraya aktarılınca basit bir olay bile büyütülüyor.  Her en ufak bir şey şikayet olabiliyor. Eğitim öğretim bu kadar hafife alınmamalı. Eğitim öğretimin bütün konuları bu kadar telefona ulaşmamalı"  Bu kadar baskıyla okullarda eğitim öğretimin kalitesini artıramayız. Öğretmenleri baskı altına almak çözüm değildir.”

Asılsız BİMER ve ALO 147 ihbarları dikkate alınmaması çağrısında bulunan Aydın, bundan böyle yaşanacak bu tür herhangi bir olay karşısında sadece basın açıklaması yapmakla yetineceklerini belkirterek, “Burada eğitimciye gelecek her saldırı karşısında tek yürek olduğumuzun ve bundan sonra da olacağımızın bilinmesini belirtiyor, daha radikal kararlar almaya ve bunları uygulamaya muktedir olduğumuzu özellikle belirtmek istiyoruz. Kendi işyerimizde can güvenliğimizin tehlikede olduğu bir ortamda hangi aşk ve şevk ile hizmet üretebileceğiz?” diye konuştu.

Okullarda halen özel güvenlik tedbirlerinin alınamaması, velilerin ihmalkâr davranması, Milli Eğitim Bakanlığının okullarda şiddete yönelik gerekli tedbirleri almamasının öğretmenlere saldırıyı her geçen gün artırdığını vurgulayan Aydın, Milli Eğitim Bakanlığı’na, eğitimcilere yönelik her saldırının sıkı takipçisi olması çağrısında bulunurken açıklamasını şöyle bitirdi; “MEB Hukuk Müşavirliği kanalıyla yargıya intikal etmiş davalarda kendi personelinin yanında olduğunu göstermelidir. Bakanlık nerede duracağı belli olmayan bu şiddetin olaylarının bir an önce son bulması için gereğini yapmalıdır. "Tüm velilerimizi öğretmenlerimize sahip çıkmaya davet ediyorum. Öğretmenlerimize sahip çıkmak, çocuklarımıza sahip çıkmaktır. Çünkü itibarlı bir öğretmen, öğrencinin gözünde kıymeti olan bir öğretmen, daha iyi öğretebilen, çocuklara daha iyi bir gelecek hazırlayabilen öğretmendir.” (bsgmedya/Fatih Uysal)




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP