• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

Şube Başkanı İlhan Yaşar, Eğitim İş Genel Merkezi'nin 43 ilde 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı


ÖĞRETMENLERİN ÇOĞU 
YENİ BİR İŞ BULMASI HALİNDE
GÖREVİ BIRAKMA DÜŞÜNCESİNDE!

21 Kasım 2016 

Eğitim-İş Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar, öğretmenlerin %50’sinin görevden alınma korkusu yaşadığını,  yüzde 50’sinin de yeni bir iş bulursa öğretmenliği bırakmayı düşündüğünü iddia etti.

Eğitim-İş Sendikası tarafından, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle öğretmenlerin ekonomik durumlarını ortaya koymak için yaptığı araştırmada çarpıcı sonuçlar çıktı.

Yapılan araştırma sonuçlarına göre, öğretmenlerin yüzde 50’si görevden alınma korkusu yaşıyor, yüzde 50’si yeni bir iş bulursa öğretmenliği bırakmayı düşündüğünü ifade ettiğini açıklayan İlhan Yaşar, anket sonuçlarıyla ilgili şunları söyledi;

 ‘Eğitim-İş, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle öğretmenlerin ekonomik durumlarını ortaya koyan bir araştırma yaptı.
Araştırma sonuçlarına göre, öğretmenlerin yüzde 50’si görevden alınma korkusu yaşıyor, yüzde 50’si yeni bir iş bulursa öğretmenliği bırakmayı düşünüyor.

Eğitim-İş’in 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle, 43 ilde 707 öğretmenle görüşerek yaptığı “Öğretmenlerin Ekonomik Durumlarına İlişkin Öğretmen Görüşleri Araştırması” adlı araştırma sonuçları öğretmenlerin karşı karşıya olduğu sorunları ortaya koydu.



Araştırmada dikkat
çeken sonuçlar şöyle:

* Öğretmenlerin % 83’ü mesleğinden
elde ettiği gelirleri yetersiz bulmuşlardır.

* Öğretmenlerin % 86’sı eğitim öğretime
hazırlık ödeneğini yetersiz bulmuşlardır.

* Öğretmenlerin % 74’i maaşının düşük olması
nedeniyle toplumdaki saygınlığının azaldığını belirtmiştir.

* Öğretmenlerin % 75’i borçları nedeniyle
mesleki veriminin düştüğünü belirtmiştir.

* Öğretmenlerin % 88’i öğretmenlere verilen
çocuk yardımının yetersiz olduğunu belirtmiştir.

* Öğretmenlerin % 89’u ek ders ücretlerinin
yetersiz olduğunu belirtmiştir.

* Öğretmenlerin % 86’sı gelişmiş ülkelerdeki öğretmenlerle benzer çalışma koşullarına sahip olmadıklarını belirtmiştir.

* Öğretmenlerin % 82’si kazandığım para ile çocuklarının gıda ihtiyaçlarını rahat bir şekilde karşılayamadığını belirtmiştir.

* Öğretmenlerin % 85’i çocuklarının kılık kıyafet ihtiyaçlarını rahat bir şekilde karşılayamadığını belirtmiştir.

* Öğretmenlerin % 87’si çocuklarının eğitim ihtiyaçlarını rahat bir şekilde karşılayamadığını belirtmiştir.

* Öğretmenlerin % 71’i çocuklarının dengeli
beslenemediğini belirtmiştir.

* Öğretmenlerin % 73’ü gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle mesleğine tam olarak motive olamadığını belirtmiştir.

* Öğretmenlerin % 52’si gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını, %24’ü ise az da olsa psikolojik sorunlar yaşadığını belirtmiştir.

* Öğretmenlerin % 50’si daha çok para kazanacağı bir iş bulması halinde mesleğini bırakabileceğini belirtmiştir.

* Öğretmenlerin % 79’u öğrencilerine örnek olabilecek şekilde giyinemediğini belirtmiştir.

* Öğretmenlerin % 82’si son on yılda alım
gücünün düştüğünü belirtmiştir.


* Öğretmenlerin % 86’sı devlet okullarında eğitimin niteliğinin düştüğünü belirtmiştir.

* Öğretmenlerin %25’i öğrencilerinin bir kısmının beslenme ihtiyacını karşıladığını belirtmiştir.

* Öğretmenlerin %52’si görevden alınma
korkusu yaşadığını belirtmiştir.

* Öğretmenlerin %66’sı öğretmenler odasında kendisini özgürce ifade edemediğini belirtmiştir.

***

 'ARAŞTIRMAYA GÖRE;
ÖĞRETMENLER EKONOMİK
AÇIDAN ÇOK ZOR GÜNLER GEÇİRİYOR'

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Eğitim-İş
Genel Başkanı Mehmet Balık’ın açıklaması şöyle:

'Öğretmenler, gelirlerinin, eğitim öğretime hazırlık ödeneğinin, aldığı çocuk yardımının, ek ders ücretlerinin yetersiz olduğunu, bu nedenle derslere motive olamadığını, toplumdaki saygınlığının azaldığını, mesleki veriminin düştüğünü, çalışma şartlarının gelişmiş ülkelerdeki öğretmenlerle benzer olmadığını, kazandığı para ile çocuklarının gıda, kılık kıyafet, eğitim ihtiyaçlarını bile tam olarak karşılayamadığını, çocuklarının dengeli beslenemediğini, psikolojik sorunlar yaşadığını, daha çok para kazanacağı bir iş bulması halinde öğretmenliği bırakacağını, öğrencilerine örnek olabilecek şekilde giyinemediğini, son on yılda alım gücünün ve devlet okullarındaki eğitimin niteliğinin düştüğünü, görevden alınma korkusu yaşadığını belirtmişlerdir.

Araştırmamızın sonuçları
öğretmenlerin ekonomik
açıdan çok zor günler geçirdiğini
ortaya koymuştur.

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1509 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 6192 TL’dir. Öğretmenler yoksulluk sınırının neredeyse yarısı kadar maaş almaktadırlar.
Öğretmenlerin bu maaşla ailelerinin ve kendilerinin temel ihtiyaçlarını karşılamalarına imkan yoktur.

Türkiye’deki en zengin yüzde 10’luk kesim ile en yoksul yüzde 10’luk kesimin toplam tüketim harcamaları arasında 5,5 katlık bir fark bulunuyor.
Zenginler yoksulların 5,5 katı bir tüketim harcaması gerçekleştiriyor.  Yüzde 5’lik gelir dilimlerine göre bakıldığında ise en üsttekilerle en alttakiler arasındaki fark çok daha açılıyor.
Türkiye’deki eğitim harcamalarının yüzde 52,3’ünü en zengin yüzde 10’lik kesim gerçekleştiriyor.
En yoksul yüzde 10’luk kesimin yaptığı eğitim harcaması ise yüzde 0,7’de kalıyor. En zengin 2 milyon 182 bin aile eğitim için 2015 yılında 8 milyar 990 milyon lira harcarken, en yoksul yüzde 10’luk dilimde yer alan 2 milyon 182 bin aile ise sadece 115 milyon liralık eğitim harcaması yapabiliyor. 

Eğitim için yapılan harcamada iki kesim
arasında 78 katlık bir uçurum oluşuyor.

15 yıl deneyimli bir öğretmenin aldığı maaş ise yaklaşık 2.700 TL’dir. 15 yıllık bir öğretmen yoksulluk sınırının yarısından az maaş almaktadır. 

Yaptığımız araştırma öğretmenlerin ekonomik gelirlerinin yetersizliğinin eğitimin niteliğini düşürdüğünü ortaya çıkarmıştır. Eğitimin nitelik sorununun çözülebilmesi için öncelikli olarak öğretmenlere insanca yaşayabileceği bir ücret ödenmelidir.

2015 Kasım ayından 2016 Kasım ayına kadar, dolar %20,14 oranında artmıştır. Doların artmasına bağlı olarak ülkemizdeki sosyal ve ekonomik yaşam aynı oranda zamlanmıştır.

Öğretmenlerin son bir yıldaki reel kaybı %20’den fazladır. 

AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana öğretmenlerin alım gücü büyük oranda düşmüştür. 

 

İŞTE EĞİTİM İŞ'İN
 HÜKÜMETTEN TALEPLERİ:


* Öğretmenlerin maaşları yoksulluk 
sınırının üzerine çıkarılmalıdır.

* Öğretmenlerin ekders ücretler
 
en az 25 TL olmalıdır.

* Öğretmenlere ödenen eğitim öğretime hazırlık ödeneği,
tüm eğitim çalışanlarına ödenmeli ve en
az bir maaş tutarında olmalıdır.

* 24 Kasım Öğretmenler Gününde öğretmenlere
bir maaş ikramiye verilmelidir. 


* İnternet hizmeti öğretmenlere
ücretsiz olmalıdır.

* Öğretmenlere toplu taşıma
araçları ücretsiz olmalıdır.


* Öğretmenlerin sınav görev ücretleri
en az iki katına çıkarılmalıdır.

* Öğretmenlere temsil tazminatı ödenmelidir.

* Öğretmenlere kira yardımı verilmelidir.

 (BSGMEDYA)




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP