Siyaseti salt kişisellik üzerinden değerlendirme yaklaşımı son 40-45 yıllık politik yozlaşmanın sonucu.
- BİR ANEKDOT.:
- SİYASET YAPMA
- BİÇİMİ DEĞİŞİYOR..!
-

- BİREYCİ LİDERLİK Mİ,
- KOLEKTİF LİDERLİK Mİ
-
-
- Soner Yalçın yazdı...
- SİYASET YOL AYRIMINDA
- 24 Temmuz 2025
- İktidara yakın medyada kimi zaman şu polemik gündeme getirilmek isteniyor:
- -“Özgür Özel cumhurbaşkanı olmak istiyor; Ekrem İmamoğlu’nu unuttu!”
-
- Siyaseti salt kişisellik üzerinden değerlendirme yaklaşımı son 40-45 yıllık politik yozlaşmanın sonucu.
-
- 12 Eylül 1980 darbesi sonrası Türk siyasetinde partiler ve ideoloji giderek ikinci plana düşerken, liderlerin-genel başkanların kişisel karizması ve hikâyesi, siyasetin ana belirleyicisi haline geldi. Halk, siyasetten kovuldu.
-
- Çeyrek yüzyıldır bu anlayış daha da arttı: Erdoğan, AKP’yi zamanla kurumsal parti olmaktan çıkarıp kendi siyasi markasıyla özdeşleşen harekete dönüştürdü.
-
- Karşılık da buldu: Partisinin tabanı için, Erdoğan, sadece lider değil, “kurtarıcı” politik figürdü.
-
- Erdoğan’ın kişisel imajını merkeze alan bu süreç, medya stratejileri, miting dili, kitle iletişimi araçlarıyla sürdürüldü.
-
- Bu anlayışta; ortak akıl yoktu, tek karar verici davasına tutkuyla bağlı liderdi.
-
- Oy verenler görmüş yaşamışlardı; Erdoğan her tartışmadan, krizden doğru hamleler yaparak çıkmasını bilmişti…
-
- Sezgisel kararlar almak gibi Erdoğan, kendi oyun tarzını yaratmış ve tabanı bu yaratıcılıktan memnun kalmıştı.
-
- Bu yazdığım Erdoğan cümleleriyle Özgür Özel’in ne ilgisi var? Yazayım, çünkü, 40-45 yıllık siyaset anlayışı artık yol ayrımında:
-
-
- ÖZGÜR ÖZEL’İN
- KARAKTERİ
-
- Parasız yatılı okulda okumak, öğrencinin karakter gelişimi, sosyalleşmesi ve hayata bakış açısı üzerinde derin etkiler bırakır…
-
- Küçük yaşta aileden, mahalleden, şehirden ayrılıp, disiplinli ortamda yaşamak, öğrencinin hem bağımsızlaşmasını hem de dayanıklılık geliştirmesini sağlar…
-
- Aileden uzaklık çocukların erken yaşta kendi kararlarını almayı, problem çözmeyi öğrenmesini sağlar. Zorluklara tek başına göğüs germeyi öğretir, özgüveni artırır…
-
- Yatılı öğrenci aynı yatakhane, aynı masa ve aynı olanakları paylaşmak zorundadır. Bu durum, öğrencilerde paylaşma, yardımlaşma, takım ruhu ve duygusal olgunluğu geliştirir…
-
- Zor koşullarda organize olma ve sorumluluk alma becerileri artar öğrencilerin…
-
- Hayatta erken yaşta yalnız kalmayı deneyimlemek, kriz anlarında çözüm üretme kapasitesini geliştirir… Ve:
-
- Yatılı okullarda öğrenciler arasında doğal liderlik mekanizmaları gelişir; yatakhane ağabeyliği gibi…
-
- Özgür Özel, parasız yatılı sınavını kazanarak İzmir Bornova Anadolu Lisesi'nde okudu.
-
- Filozof Gasset, “ben ve çevrem bir bütünüz” derdi. Ki, bu söz parasız yatılı öğrencilerin karakterini yansıtır. İnsan tek başına değil, çevresiyle birlikte vardır: Takım ruhu!
-
- Paylaşmadan kazanamazsın; monolog değil, diyalog…
-
- Kolektif akıl…
- Kolektif duruş…
- Kolektif direnç…
-
- Kimse tek başına başarı getiremez, kolektif emek şarttır.
- Bunlar için aslolan, takım arkadaşlarına güvendir.
-
- İşte… Parasız yatılı okul öğrencisi Özgür Özel, unutulmuş siyaset anlayışını canlandırıyor: Bireycilik değil, kolektivizm…
-
- Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!
-
-
- ERDOĞAN MI,
- ÖZGÜR ÖZEL Mİ
-
- Baykal'dan Kılıçdaroğlu'na CHP yönetimi, hep pasif bekleyiş içindeydi: Erdoğan hata yapacak ve iktidar avuçlarına düşecek!
-
- Son bir-iki yıldır CHP, bu başarısız pratik sınavı arkada bıraktı… İmamoğlu ve şimdi de Özgür Özel siyasette aktif varoluşu seçti: Erdoğan’ın siyaset yapma biçimini kabul etmeyip değiştirmek isteyen bir irade felsefesini hayata geçirdiler: Ortaklaşıcılık…
-
- Yol ayrımı dediğim budur:
-
- -Erdoğan’ın “tek adam” liderliğe dayanan siyaset usulü mü?
-
- -Yoksa Özgür Özel'in toplumcu ekip ruhuna/halka/birlikteliğe dayanan siyaset yöntemi mi başarılı olacak?
-
- CHP’nin başında tek lider yok, ekip var artık.
- İktidara yakın medyanın ezberini, bu yeni siyasi anlayışı bozuyor ve bu sebeple “Özgür Özel cumhurbaşkanlığını istiyor” diye yazıyor, konuşuyorlar!
-
- Oysa, siyasette toplumsal yapılar sabit olmaz, daima değişir.
-
- Aşırılıkların ustası karizmatik Erdoğan hedefine, değiştirmediği politik anlayışı ile ulaşacağını sanıyor.
-
- Özgür Özel ise, kolektif başarı hikayesi yazmayı tercih ediyor. Mesela: 40-45 yıldır seçimden seçime hatırlanan halkı siyaset meydanlarına çıkarıyor. İnatla görünmeyeni görünür yapıyor...
-
- İktidarın sert müdahalelerine aldırmaksızın -adı gibi- özgürlüğü, kitlelerle birlikte eyleme geçirerek toplumsal bilinç haline getiriyor…
-
- Partisine yönelik siyasi krizin enerjisini doğru yöne kanalize ediyor… Ki bunu gürültücü değil, etkili yapıyor.
-
- Savunduğu ilkeler ile eylemi arasında özdeşlik kurarak partisine büyük alan açtı/açıyor…
-
- Böylece direncin temsilcisi oluverdi kısa zamanda!
-
- Yani Özgür Özel, -Baykal ve Kılıçdaroğlu gibi- “garanti genel başkanlık koltuğuna” oynamıyor, siyaset yapma yöntemini değiştiriyor.
-
- İktidar medyası polemik çıkarmaya çalışsa da sadakata bağlılığı bunlardan sadece biri…
-
- Egosunu yenmiş bir parasız yatılı okul öğrencisinin politikada neler yapacağını merakla takip edeceğim...
-
- (odatv-Soner Yalçın/24.07/2025
|