Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Çorum Şubesi tarafından Cumhuriyetin 102. Yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen konferans yoğun ilgi gördü.
 
 
 Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Çorum Şubesi tarafından Cumhuriyetin 102. Yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen konferans yoğun ilgi gördü. ADD Şube Başkanı Uğur Demirer'in açış konuşması ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan etkinliğe konuşmacı olarak katılan Akademisyen-Yazar Suay Karaman, “Cumhuriyetimizin Dünü-Bugünü” konulu konferansında Cumhuriyet kazanımların geldiğimizde noktada nasıl birbir ortadan kaldırıldığına dikkat çekti. Karaman, Cumhuriyet Kazanımlarının yeniden hayata geçirilmesinde bizlere önemli görev ve sorumluluk düştüğüne vurgu yaparak, Kemalist düşüncenin yeniden hayata geçirilmesi için mücadele etmemiz gerektiğini dile getirdi. 
 
 
 ADD Şube binasında gerçekleştirilen etkinliğe; CHP İl Başkanı Av. Dinçer Solmaz, CHP Milletvekili Mehmet Tahtasız, CHP Merkez İlçe Başkanı Resul Yiğitoğlu, CHP İl Başkan Yardımcıları Garip Özgür, Güngör Atak, Umut Eke ve Duran Keçeci, CHP Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Mustafa Eker, CHP Parti Eğitmeni Kenan Özcan, CHP Belediye Meclisi Üyesi Aslan Kaya, CHP Belediye Başkan Aday Adayı Günay Çimen, Zafer Partisi Yöneticisi Saim Balcı, CHP Merkez İlçe Başkan Adayı Ali Çan ile ADD üyeleri ve davetliler katıldı. 
 
 Akademisyen-Yazar Suay Karaman, Cumhuriyetin dünü ve bugünü arasında bir karşılaştırma yaparak, Atatürk zamanında kurulan fabrika ve tesislerin günümüzde iktidarın politikası sonucu bir bir satıldığına dikkati çekti. 
 Karaman, “10. Yıl Marşındaki ‘çıktık açık alınla, on yılda her savaştan’ sözünün içi sosyal, toplumsal devrimlerin yanı sıra kalkınma planlarıyla, sanayi planlarıyla, şeker fabrikalarıyla, basma, iplik, bez, merinos, kağıt, cam, çimento, uçak fabrikalarıyla, demiryollarıyla, Sümerbank’la, Etibank’la doldurulmuştur” dedi. 
 
 Karaman, konuşmasında özetle şu konulara değindi: “Cumhuriyetimizin 102. Yılını kutladığımız bugünlerde büyük gurur ve coşku içinde olmamız gerekirken, ne yazık ki kuşkulu ve korkuluyuz. Çünkü laik ve demokratik cumhuriyetimizi ortadan kaldırmak isteyen siyasi iktidar, ‘Türkiye Yüzyılı’ adını verdikleri, ne olduğu belli olmayan olguyla toplumu uyutmaktadır. 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilen Cumhuriyet ile Türkiye Cumhuriyeti’nin yönü aydınlığa doğru, çağdaşlaşmaya doğru çevrilmişken, eşsiz önderimiz Atatürk’ün ölümünden sonra bu durum terk edilmiş ve karşı devrim başlamıştır. Üstelik bu karşı devrim günümüzde sürekli artarak sürmektedir. 
 
 
 Kendi kendini besleyen 7 ülkeden biri olan Türkiye, bugün tarım ve hayvancılıkta dış alım bağımlısı konumuna getirilmiştir. Tarım alanları daraltılarak 130 ülkeden tarım ve gıda ürünü alan bir duruma düşürülmüştür. Yerli tohum bitirilerek, tohum pazarının yüzde 75’i yabancıların eline geçirtilmiştir. Tarım ve hayvancılığı bitirilen Türkiye’nin sanayileşme iddiası da yitirilmiştir. İMF ve Dünya Bankası’na teslim olunursa, üretime değil tüketime, dış satıma değil dış alıma dayalı büyüme modeli benimsenirse ve denk bütçe yapılamazsa gelinen sonuç bu olur. Yani kısaca dışa bağımlılıktan kurtulamazsak ekonomimiz hep tepetaklak olur. Bugün, ülkelerin gelişmişlikleri açısından yapılan sıralamada üçüncü dünya ülkelerinin bile gerisinde yer alan Türkiye’nin bu durumu korkunçtur. 
 
 
 Bunun için tüm yurtseverlerin bir araya gelerek güçlerini birleştirmesi gerekmektedir. Çözümün Kemalizm’in muhteşem altı okunda olduğunu bilerek, il il, ilçe ilçe, köy köy, mahalle mahalle dolaşarak bütün bu olumsuzlukların ve ülkemizin üstündeki kara bulutların topluma anlatılması gerekmektedir. Atatürk’ün gençlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza dek yaşatılması için hepimizi büyük görev ve sorumluluklar beklemektedir. ‘Bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı’ kararlı ve bilinçli olarak yeniden savaşmanın zamanı gelmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş uygarlık yolunda daime ileriye doğru gideceğimiz ışıltılı günler için çok çalışmalıyız. 
 
 
 Emperyalizmi tanımadan bu topraklarda yaşamak mümkün değildir. Cumhuriyetimizin ilanından 102 yıl sonra ülkemizde genel durum ve görünüm çok parlak değildir. Ancak içinde Atatürk sevgisi taşıyanlar ile Atatürk’ün gençleri için umutsuzluğa yer yoktur. Atatürk’ün ilkelerini özümseyerek, bilinçli ve kararlı bir şekilde tüm yurtseverlerin örgütlenerek yapacağı haklı ve demokratik bir mücadele ile umuda ve aydınlığa doğru yeniden yol alınacaktır. Laik ve demokratik cumhuriyetimize, Anayasamızın değişmez maddelerine, toprak bütünlüğümüze kastedenlerin ülkemizin sahipsiz olmadığını bilmeleri gerekir. Mustafa Kemaller bu ülkede asla bitmeyecektir. Artık Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ile Bursa Nutku’nu yüksek sesle haykırmanın zamanı gelmiştir. Atatürk’ün gençleri olarak umutsuz olmayacağız. Kimsesizlerin kimsesi cumhuriyetimizin bekçileriyiz, koruyacağız, sahip çıkacağız ve daima Atamızın izinde yürüyeceğiz.”/BSGMEDYA 
 
 
 
 
 
 
  | 
Yorumlar | 
| Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |