CHP) Çorum Merkez İlçe Başkan Yardımcısı, Emekli Öğretmen Mustafa Eker, öğretmenliğin sadece bir meslek değil; bir ülkenin kaderine yön veren en köklü toplumsal güçlerden biri olduğunu vurgulayarak,
-
- EKER: ÖĞRETMENİ
- GÜÇLÜ OLMAYAN
- TOPLUMUN GELECEĞİ
- DE GÜÇLÜ OLAMAZ

- 23 Kasım 2025
- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çorum Merkez İlçe Başkan Yardımcısı, Emekli Öğretmen Mustafa Eker, öğretmenliğin sadece bir meslek değil; bir ülkenin kaderine yön veren en köklü toplumsal güçlerden biri olduğunu vurgulayarak, “eğitimin iyileştirilmesi, ancak güçlü bir öğretmen dayanışmasıyla mümkündür” dedi.
-
- 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle bir mesaj yayınlayan Mustafa Eker, “Öğretmeni güçlü olmayan bir toplumun geleceği de güçlü olamaz” ifadesini kullandı.
- Eğitimin ve öğretmenlerin sorunlarına dikkati çekerek çözüm önerilerini sıralayan Eker, öğretmenin bir milletin vicdanı olduğunu, ışığıyla karanlığı yaran, emeğiyle geleceği kuran kişiler olduğunu dile getirdi.
-
- Mustafa Eker’in 24 Kasım Öğretmenler Günü açıklaması şu şekilde:
- “Değerli öğretmenlerimiz!
- Hepinizi en içten duygularımla selamlıyor, 24 Kasım Öğretmenler Günümüzü kutluyorum.
- Bugün, yalnızca bir günü anmak için değil, bu ülkenin geleceğini ilmek ilmek dokuyan öğretmenlerimizin emeğini, fedakârlığını ve karşılaştığı sorunları görünür kılmak için bir şeyler söylemeyi uygun gördüm.
-
- Çünkü öğretmenlik, sadece bir meslek değil; bir ülkenin kaderine yön veren en köklü toplumsal güçlerden biridir.
- Bugün Türkiye’de eğitim sistemi, 2025–2026 eğitim-öğretim yılına çok ağır sorunlarla başlamıştır. Yaşanan güçlükler yalnızca öğretmenlerin değil; öğrencilerin, velilerin ve tüm toplumun ortak sorunudur.
- Bu sorunları maddeler halinde açıklamayı uygun gördüm:
-
- EKONOMİK ZORLUKLAR VE
- ARTAN EĞİTİM MASRAFLARI
-
- Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz, eğitim masraflarını olağanüstü derecede artırmıştır.
- Okul kıyafetleri, kırtasiye ürünleri, yüksek kayıt ücretleri ve zorunlu bağış talepleri, dar ve orta gelirli aileleri ağır biçimde zorlamaktadır.
- Bu nedenle birçok çocuğumuz eğitim hayatına dezavantajlı başlamaktadır.
- Öğretmenlerimizin alım gücü ise her geçen yıl düşmekte; maaşlar en temel giderleri karşılamakta zorlanmaktadır. Ek ders ücretleri, kira ve ulaşım giderleri karşısında erimekte, bu durum mesleki verimliliği doğrudan etkilemektedir.
-
- ÇALIŞMA KOŞULLARI VE
- ALTYAPI EKSİKLİKLERİ:
-
- Kalabalık sınıflar, ikili öğretim, taşımalı eğitim ve fiziki altyapı sorunları yıllardır çözülmemiştir.
- Birçok okulda laboratuvar, kütüphane, spor alanı gibi temel eğitim mekânları dahi yetersizdir. Teknolojik altyapı eksikliği, çağın gerektirdiği becerilerin kazandırılmasını zorlaştırmaktadır.
-
- DEPREM SONRASI YARALAR
- VE GÜVENLİ OKUL İHTİYACI:
-
- 2023’te yaşanan büyük depremler, eğitim sisteminde derin yaralar açmıştır.
- Binlerce okul binası yıkılmış veya ağır hasar görmüş; eğitim geçici çözümlerle yürütülmeye çalışılmıştır. Konteyner sınıflar kısa vadeli bir rahatlama sağlasa da çocuklar güvenli, sağlıklı ve dayanıklı binalarda eğitim hakkına sahiptir.
- Deprem bölgesindeki öğrencilerin yaşadığı psikolojik travmalar hâlen tam anlamıyla desteklenememiştir. Eğitim yalnızca binalarla değil; güven ve iyileşme ortamıyla mümkündür.
-
- LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİME
- YÖNELİK BASKILAR:
-
- Bilimsel eğitimden uzaklaşma ve eğitimde dinselleşme girişimleri ciddi bir endişe kaynağıdır.
- Laikliğe aykırı müfredat değişiklikleri, bilimsel gerçeklerin -özellikle doğa bilimlerinde evrim gibi temel konuların - göz ardı edilmesi öğrencilerin çağdaş bilimsel yöntemlere erişimini engellemektedir.
-
- CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ
- VE BÖLGESEL FARKLILIKLAR:
-
- Kırsal ve muhafazakâr bölgelerde kız çocuklarının eğitimden kopması, erken yaşta evlilikler, ekonomik nedenlerle okul terkleri devam etmektedir.
- Mülteci çocuklar, engelli çocuklar ve dezavantajlı gruplar da eğitim hakkına eşit şekilde erişememektedir.
- Zira eğitim hakkı; kimliğe, cinsiyete, bölgeye, gelir düzeyine bağlı bir ayrıcalık değil; her çocuğun doğuştan sahip olduğu bir haktır.
-
- ÖĞRETMEN AÇIĞI, SÖZLEŞMELİ
- ÖĞRETMENLİK VE EŞİTSİZLİK:
-
- Öğretmen atamalarındaki yetersizlik ve sözleşmeli öğretmenlik uygulaması, eğitimde büyük eşitsizliklere yol açmaktadır.
- Arşiv araştırmasına ve mülakata dayalı atama modelleri öğretmenlerin adalet duygusunu zedelemektedir.
-
- BESLENME SORUNU:
- SESSİZ BİR EĞİTİM KRİZİ:
-
- Bugün Türkiye’de 6 milyon çocuğun yoksulluk sınırının altında yaşadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız.
- Milyonlarca çocuk okula kahvaltısız gitmekte, gün boyunca beslenememekte ve bu durum öğrenme süreçlerini ciddi biçimde baltalamaktadır.
- Aç bir çocuğun derse odaklanması, sağlıklı bir gelişim göstermesi mümkün değildir.
- Okullarda ücretsiz, nitelikli ve düzenli bir beslenme desteği artık ertelenemez bir zorunluluktur.
-
- ÖĞRETMEN SENDİKALARININ
- TUTARSIZ VE İDEOLOJİK TUTUMLARI:
-
- Öğretmen sendikaları, tüm bu sorunları görünür kılmak, kamuoyu oluşturmak ve öğretmenlerin ortak haklarını savunmak açısından hayati bir role sahiptir.
- Sendikaların yalnızca hak arayan değil, aynı zamanda öğretmenlerin birliğini güçlendiren, demokratik, kapsayıcı ve çözüm odaklı bir yapı sergilemesi gerekmektedir.
- Oysa ülkemizdeki en güçlü öğretmen sendikası, iktidar yanlısı bir tutum sergilemekte, öğretmenlik mesleğinin ortak sorunlarına çözüm aramak yerine, makam ve koltuk sağlama yoluyla üyelerinin iradesine ipotek koymaktadır.
- Unutulmamalıdır ki eğitimin iyileştirilmesi, ancak güçlü bir öğretmen dayanışmasıyla mümkündür.
-
- ÇÖZÜM ÖNERİLERİM:
-
- - Öğretmen maaşlarının iyileştirilmesi, ekonomik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi.
- - Depreme dayanıklı, modern ve güvenli okul binalarının hızla inşa edilmesi.
- - Bilimsel ve laik eğitimden taviz verilmemesi, müfredatın çağdaş bilimsel temellere göre düzenlenmesi.
- - Cinsiyet, bölge ve gelir temelli eğitim eşitsizliklerinin giderilmesi.
- - Her çocuk için ücretsiz okul beslenmesi programının hayata geçirilmesi.
- - Sözleşmeli öğretmenlik yerine güvenceli ve adil atama sistemine dönülmesi.
- - Okullardaki fiziki, teknolojik ve sosyal imkânların güçlendirilmesi.
- - Öğretmen sendikalarının daha aktif, yapıcı ve katılımcı bir rol üstlenmesi.
- Değerli öğretmenlerim,
- Sizler bir milletin vicdanısınız; ışığınızla karanlığı yarıyor, emeğinizle geleceği kuruyorsunuz.
- Bugün dile getirdiğim tüm sorunlar, yalnızca öğretmenlerin değil; ülkemizin yarınlarının sorunudur.
- Unutmayalım:
- Öğretmeni güçlü olmayan bir toplumun geleceği de güçlü olamaz.
- Duygularımı Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle tamamlamak istiyorum:
- “Öğretmenler; yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.”
- 24 Kasım Öğretmenler Gününüzü yürekten kutluyor, emeği geçen tüm eğitim emekçilerine saygılarımı sunuyorum.”/BSGMEDYA
|