Çorum Kadın Platformu tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle Kadeş Barış Meydanı’nda kitlesel basın açıklaması yapıldı.

1. ÇORUM’DA
2. KADINLAR,
3. ŞİDDETE KARŞI
4. ALANLARA İNDİ.!
5.  

1.  
2. İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN
3. FESHİ GERİ ÇEKİLSİN
4. 6284 ETKİN UYGULANSIN

1. 25 Kasım 2025
2. Çorum Kadın Platformu tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle Kadeş Barış Meydanı’nda kitlesel basın açıklaması yapıldı.
3.  
4. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle Saat Kulesi PTT önünde toplanıp Kadeş Barış Meydanı’na kadar slogan atarak yürüyen kadınlar, “kadına yönelik şiddetin son bulmasını”, “İstanbul Sözleşmesi'nin feshinin geri çekilmesini” ve “6284 sayılı yasanın etkin uygulanmasını” talep ettiler.
5.  
6. Çorum Kadın Platformu adına bir konuşma yapan Emek Partisi İl Kadın Kolları Başkanı Meliha Üşüdür; “Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde, yalnızca evde ya da sokakta değil, işyerlerinde de kadınların maruz bırakıldığı şiddetin, baskının ve sömürünün karşısında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz.” dedi.

    
   Çorum Kadın Platformu'nun eylemine; CHP İl Başkanı Av. Dinçer Solmaz, CHP Merkez İlçe Başkanı Resul Yiğitoğlu, CHP İl ve Merkez İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, Emek Partisi İl Başkanı Muharrem Özünel, DEM Parti PM Üyesi Ümit Küçükbayatlı, Eğitim-Sen Şube Başkanı Kenan Sırma, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Güngör, CHP Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Serap Meriç, Alevi Kültür Merkezi Başkanı Yıldız Şahin, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar destek verdi.

1.  
2. HAKLARIMIZ VE
3. HAYATLARIMIZ İÇİN
4. ALANLARDAYIZ
5.  
6. Çorumlu kadınlar olarak, Mirabel kardeşlerin öfkesine, savaşlarda, göç yollarında, evlerde, okullarda, işyerlerinde, sokaklarda şiddete, tecavüz ve tacize uğrayan kadınların öfkesini katarak bir araya geldiklerini kaydeden Meliha Üşüdür konuşmasını şöyle sürdürdü:
7.  
8.  
9. ŞİDDETSİZ, EŞİT ÖZGÜR
10. BİR YAŞAM İÇİN
11. MÜCADELEDE
12. KARARLIYIZ!
13.  
14.  
15. Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde, yalnızca evde ya da sokakta değil, işyerlerinde de kadınların maruz bırakıldığı şiddetin, baskının ve sömürünün karşısında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz.
16. Şık Makas’ta direnen kadın işçiler, yalnızca düşük ücrete, uzun mesaiye ve güvencesizliğe karşı değil; aynı zamanda işyerinde görünmez kılınmaya, susturulmaya ve emeğinin değersizleştirilmesine karşı mücadele veriyor. İşten atılma tehdidi, mobbing, hak gaspı ve sendikal baskı; emeğin karşısına kurulan sistematik bir şiddet biçimidir. Şık Makas direnişi, tam da bu nedenle, yalnızca bir işçi mücadelesi değil; aynı zamanda kadınların yaşam hakkı, onuru ve eşitliği için verilen bir özgürlük mücadelesidir.
17. Bizler, emeği için onuruyla direnen tüm kadın işçilerin yanında olduğumuzu ilan ediyoruz.Buradan onurlu mücadelesini yürüten ve ev hapsinde olan işçi temsilcisi Buse Kara’ya selamlarımızı iletiyoruz.

1.  
2.  “OTORİTER REJİMLERİN
3. HEDEFİNDE KADIN
4. HAKLARI VAR”
5.  
6.  
7. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı 2002’de yüzde 25 olan kadın istihdam oranının bu yıl %32’e çıktığını müjdeliyor. Kadınların istihdama katılımı arttı diye açıklamalar yapıyor Bakan.  DİSK AR verilerine göre ise kadın işsizliği yüzde 39,4. Yani kadınlar işsiz ve istihdama erişemiyor. İstihdama erişebilenlerin ne kadarının güvencesiz, esnek, yarı zamanlı ve düşük ücretli işlerde istihdam edildiğiyse açıklanmıyor.
8.  
9.  
10. “BU ÜLKEDE HER
11. GÜN EN AZ 4 KADIN
12. KATLEDİLİYOR”
13.  
14.  
15. Veriler, raporlar ve medyadaki haberler erkek şiddetinin artmakta olduğunu ortaya koyuyor. 2024’te en az 394, 2025’in ilk dokuz ayında ise 290 kadın öldürüldü. Bu kadınların 184’ü aile içinde, 47’si kamusal alanda, 12’si işyerinde katledildi. Kadın çalışanların yüzde 45’i son bir yılda şiddete uğradığını söylüyor.
16. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama hedefini esas almayan politikaların, erkek şiddetinin sürmesine aracı olacağını defalarca söyledik. İstanbul Sözleşmesine dönülmesinin, ILO’nun 190 sayılı sözleşmesine taraf olunarak sözleşmenin yürürlüğe girmesinin, şiddeti engelleme yolunda önemli bir adım olduğunu kim bilir kaç kez yineledik. Ama tüm çağrılarımıza rağmen şiddetle mücadelede bağlayıcı ulusal mekanizmaların gereği yerine getirilmiyor. Haksız tahrik, iyi hal indirimleriyle, failler cezasız bırakılıyor. Şiddete maruz bırakıldığımız yetmiyormuş gibi, hukuksuzluğun ve cezasızlığın yaygınlığına karşı gerçek adalet mücadelemiz kriminalize ediliyor.
17. Her gün yeni yasa teklifleriyle, yeni “paketlerle”, kazanımlarımız, ifade özgürlüğümüz, örgütlenme hakkımız tırpanlıyor. Hutbelerle, demeçlerle, yasalarla yaşam biçimlerimiz, örgütlü mücadelelerimiz, kılığımız kıyafetimiz, haklarımız hedef haline getiriliyor. “Ailenin kutsallığı” söylemiyle tek tip bir yaşam dayatılıyor; bu anlayış şiddeti meşrulaştırıyor, eşitsizliği derinleştiriyor!
18.  
19.  

1.  
2. “ŞİDDET VE İSTİSMAR
3. TEHDİDİ ALTINDA
4. YAŞAMAYI
5. REDDEDİYORUZ”
6.  
7.  
8. Bugün kadınlar yalnızca erkek şiddetiyle değil, aynı zamanda siyasi iktidarın eşitlik karşıtı politikalarıyla da mücadele etmektedir. İktidar, yıllardır kadınların kazanılmış haklarını hedef alan bir toplumsal cinsiyet karşıtı söylem üretmekte; kadınların yaşamını güvence altına alan mekanizmaları zayıflatmakta ve toplumu daha baskıcı, daha eşitsiz bir çizgiye sürüklemektedir. Ekonomik krizin derinleştiği, yoksulluğun büyüdüğü koşullarda bu yük en çok kadınların omuzlarına bindirilmektedir.Bu sürecin en çarpıcı örneği İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz biçimde çekilme kararıdır.
9. Kadına yönelik şiddetle mücadelede uluslararası ölçekte en etkili metin olan İstanbul Sözleşmesi’ni hedef almak; kadınların değil, şiddetin yanında durmaktır. Sözleşmeden çekilmek, kadınların yaşam hakkına yönelik açık bir saldırıdır. Bu karar, yıllardır mücadeleyle kazanılan hakların bir gecede yok sayılabileceğinin göstergesi olmuş; şiddetle mücadele mekanizmalarını zayıflatmış, cezasızlık kültürünü güçlendirmiştir.
10. Bugün tanıklık ediyoruz:
11.  
12.  

1.  
2.  
3. “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN
4. FESHİ GERİ ÇEKİLSİN..
5. 6284 SAYILI YASA
6. ETKİN UYGULANSIN”
7.  
8.  
9. – Sığınmaevleri yetersizken iktidar çözüm üretmiyor.
10. – Nafaka hakkı tartışma konusu yapılırken kadınlar ekonomik bağımsızlığını kaybediyor.
11. – “Aile bütünlüğü” söylemi altında kadınların yaşam hakkı ikinci plana itiliyor.
12. – Cinsiyet eşitliği kavramı resmi belgelerden çıkarılırken, yerine “fıtrat” ve “roller” üzerinden kısıtlayıcı bir anlayış yerleştiriliyor.
13. Bu politikaların tümü, şiddeti artıran zemini genişletmektedir.
14. Biz kadınlar biliyoruz ki şiddet, bu düzenin doğrudan sonucudur.
15. Bu yüzden 25 Kasım’da mücadele yalnızca erkek şiddetine değil, şiddeti besleyen siyasal düzene, piyasacı politikalara, patriarkal devlet aklına karşı da yükseltilmelidir.
16. Öfkemiz Örgütlü, Mücadelemiz Vazgeçilmezdir!”
17. Biz kadınlar bugün buraya yas tutmaya değil, hesap sormaya geldik.
18. Bu ülkede kadınların her gün ölümle, saldırıyla, tehditle sınandığı bir düzene artık tahammül etmiyoruz. Kadınların can güvenliğinin olmadığı bir memlekette hiçbir şey yolunda değildir.sadece kadınlar mı , çocukların üstelik erkek çocukların bile …

1.  
2. Daha geçen hafta Urfa’da bir çocuğun yaşadıkları bu düzenin aynasıdır!
3.  
4. Türkiye’nin Her Yerinde Kadınlar, çocuklar Öldürülüyor!
5. Bu ülkenin hiçbir yerinde kadınlar ve çocuklar korunmuyor.
6. Kadınlar  ve çocuklar korunmuyorsa bunun adı “yetersizlik” değil; siyasal tercihtir.
7. İktidarın Kadın Politikası Nedir?
8. Kadınları korumak değil, “aile” adı altında kadınları denetlemek, eve kapatmak, sesini kısmak…
9. Şiddeti önlemek değil, kadınların eşitlik mücadelesini kriminalize etmek…
10. Biz Kadınlar Açıkça Söylüyoruz:
11. – Kadınların can güvenliğini sağlayamayanların meşruiyeti yoktur.
12. – Kadınların yaşam hakkını yok sayan her kararın karşısındayız.
13. – İstanbul Sözleşmesi geri gelmeden, etkin uygulanmadan bu ülkede şiddet azalmayacak.
14. – 11. Yargı Paketi geri çekilmeden kadınların özgürlüğü güvende olmayacak.
15. – Cezasızlık sona ermeden kadınlar sokakta, evde, işte hedef olmaya devam edecek.
16. Biz bunlara sessiz kalmayacağız.eğer sessiz kalırsak , Bir yerdeki sessizlik, diğer tüm alanlardaki şiddeti büyütür. Bu yüzden bugün burada, “Kadınlar susmaz, direniş durmaz!” demekten geri durmayacağız.
17. Sözümüz nettir:
18. Şiddetin, eşitsizliğin, baskının iktidarına boyun eğmiyoruz!
19. Yaşamı savunuyoruz!
20. Özgürlüğü savunuyoruz!
21. Bilin ki Kadın dayanışması bu düzeni yıkacak güçtedir!
22. YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI! '
23. BSGMEDYA
24.  

Yorumlar