• Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

NÖBETÇİ ECZANELER
ULUSAL GAZETELER

Bizim rüyamız ise bu ülkede özgürce gazetecilik yapabileceğimiz günlere yeniden kavuşabilmektir

 

 

  1. 801 NOTLARI/
  2. (Yılın son yazısı)
  3.  
  4. HEPİMİZİN
  5. BİR RÜYASI VAR (DIR)!
  6.  

  1. 29/12/2025
  2.  
  1. GÜNÜN SÖZÜ:
  2. Bir ülkede yalakalığın getirisi, dürüstlüğün getirisinden fazla ise o ülke batar. (Montesguiev)
  3.  
  4. ***
  5.  
  6. HAFTANIN RÜYASI:
  7. ÖLMEDEN ÖNCE:
  8.  
  9.  
  10. Bu ülkede herkesin bir rüyası var /dır).!
  11. Bizim rüyamız ise bu ülkede özgürce gazetecilik yapabileceğimiz günlere yeniden kavuşabilmek..
  12.  
  13. Sizce çok mu hayal, bu rüyamız!!
  14.  
  15. Uğurlamaya çalıştığımız; 2025 yılına da aynı umutla girmiştik, hatırlarsanız..
  16. Yine 2026 yılına da aynı duygularla girmeyi arzuluyoruz.
  17.  
  18. Bir iki gün sonra 2025 yılını daha geride bırakıp, yepyeni bir yıla gireceğiz.
  19. Yaşadıklarımıza baktığımızda; 'acaba hiç girmesek mi' demeden kendimizi de alamıyoruz.!
  20.  
  21. Hani halk arasında konuşulduğu gibi; 'Gelen gideni aratır mı', bilmiyoruz, bilemiyoruz.
  22. Oysa 2025 yılında neler yaşamadık ki; hiç aklımızın bile ucundan geçirmediğimiz olaylara tanık olduk.!
  23.  
  24. Artık bu ülkede 'olmaz; olamaz' diyeceğimiz, hiç bir şey kalmadı.!
  25. Kim der di; sağda bildiklerimizi SOLDA; solda bildiklerimizi SAĞDA göreceğimizi..
  26.  
  27. Valla bunları bir iki yıl önce; mahalle kahvehanesinde söylemeye çalışsaydık, yiyeceğimiz dayağın haffi hesabı olmazdı!
  28.  
  29. Ama çok şükür, artık herşeye alıştık.!
  30. Sizi bilmem ama; ben artık hiç bir şeye şaşırmıyorum.!
  31.  
  32. Hani; 'uzaya dört gidişli; dört gelişli duble yol yapacağız' deseler, ona bile şaşırmayacağım.
  33.  
  34. **
  35. Yine de herkesin bir rüyası, düşü, hayali vardır.
  36. Kimi kariyer yapmak, kimi iş bulup insanca bir yaşam sürmek..
  37.  
  38. Kimi de mebus olup, memlekete millete hizmet vermek gibi..
  39.  
  40. Neyse lafı uzatmadan bazı rüyaların listesine göz atalım:
  41. Bu arada Öcalan’ın, “Ölmeden barışı görmek istediği” öne sürüldü.
  42.  
  43. Diğer bazı isimlerin de ölmeden önce görmek istedikleri şeyler ise şöyle:
  44.  
  45. ERDOĞAN: Bir kez daha başkan seçilmek
  46. BAHÇELİ:Araba kolleksiyonunu büyütmek.!
  47.  
  48. KILIÇDAROĞLU-: Yeniden CHP'nin başına geçmek.!
  49. DAVUTOĞLU: Bir kez daha iktidar saflarında yer alabilmek!
  50.  
  51. BABACAN: Yeniden ekonominin başına geçmek!
  52. ARINÇ: Ağır ağabeyiliği sürdürmek.!
  53.  
  54. YANDAŞ KÖŞE YAZARI: Cumhurbaşkanının uçağına binmek.!
  55.  
  56. ASGARİ ÜCRETLİ: Pirzola.. (Basından)
  57.  
  58. Aslında listeyi daha da uzatabilir, hatta yerel isimlerin ne gibi rüyası olduğunu da ekleyebiliriz..
  59.  
  60. ***
  61.  
  62. HANİ
  63. ‘HERKESİN
  64. BİR RÜYASI
  65. VARDIR’
  66. DERLER!
  67.  
  68. Son günlerde yaşananlarla benliğimiz, kimliğimiz ve daha önemlisi de hafızamız darmadağın oldu.
  69. Ve daha da olacağı geride!
  70. Kimin eli, kimin cebindeymiş de yeni yeni haberimiz oluyor.
  71.  
  72. Aslında haberimiz vardı da, duyarsızlığımız, vurdumduymazlığımız, adamsendeciliğimiz ve ‘bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ kaçamaklığımız sonucu görmemezlikten geldiğimiz için pek ayırdına varamadığımızı söyleyebiliriz.
  73.  
  74. Ve geldiğimiz noktada; bugün benliğimizden kimliğimize kadar her şeyimiz ‘dumura’ oldu.
  75. Yaşadıklarımız da bunun acı bir sonucu değil mi, aslında?
  76.  
  77. Bizler kendi iç dünyamızın kabuğunu kıramadığımız için, çevremizde nelerin olup bittiğinin de farkına varamıyoruz..
  78.  
  79. Ülkenin yurttaşı olmayı, sadece vergi ödemek, askerlik görevini yapmak, 5 yılda bir seçim sandığına gitmekle özdeş gördüğümüz için olacak ki, yapılan yanlışlıkları, uygulamaları bir film gibi izlemeyi yeğliyoruz.
  80.  
  81. Çuvaldızları başkalarına batırırken, bir kez olsun iğneyi kendimize batırmayı düşünmediğimiz gibi aklımıza da getirmiyoruz.
  82. Hal böyle olunca da; yurttaşlığımız hep kadük kalıyor.
  83.  
  84. Genelde büyük bir çoğunluğumuz; günü-birlik yaşadığı için olacak ki, küçük işlerden medet ummayı bir marifet gibi savunmayı/ bahaneler üretmeyi yeğliyoruz.
  85.  
  86. Nazım Usta'nın da şiirinde dediği gibi; aslında hepimiz birer Akrep gibiyiz.
  87. Kendimizden güçlü gördüklerimiz karşısında korkuyor, tırsıyor ve kabuğumuza çekilip yaşamayı yurttaşlık sanıyoruz.
  88.  
  89.  
  90. Sonra da çıkıp, bu ülkeye demokrasi niye gelmiyor gibi söylenip durmuyor muyuz?
  91. Yurttaşlık denilince, aklıma hep 1945’li yıllarda yaşandığı anlatılan bir olay gelir.
  92.  
  93. 1945’lerde Hitler Faşizminin terör estirdiği yıllar..
  94. Hani genelde o yıllara ait bilinen bir hikaye vardır, bilirsiniz..
  95. Hemen aklıma o hikaye gelir:
  96. 1940’larda Hitler Faşizminin terör estirdiği Nazi Kampları’nda yaşandığı anlatılan..
  97. Dilden dile anlatıla anlatıla bugünlere kadar gelen o hikaye...
  98.  
  99.  
  100. HATIRLATALIM:
  101.  
  102. “Önce komünistleri götürdüler, sesimizi çıkarmadık..
  103. Sonra demokratları, sosyaldemokratları götürdüler..
  104. Sonra da sıra bize geldi..
  105. İşte o zaman ise tepki gösterecek hiç kimse kalmamıştı”
  106.  
  107. ...
  108. Nazi Kampları’nda komünistlerin, sosyalistlerin, liberallerin öldürülmesine seyirci kalan, sıra kendisine geldiğinde de tepki gösterecek kimsenin kalmadığını gördüğünde, iş işten geçtiğini anlayanların takındığı tavır gibi, hep kendi çıkarımızı gözettik.
  109.  
  110. Ve bugünlerde de o vurdumduymazlığımızın, o adam sendeciliğimizin acı faturasını ödemiyor muyuz?.
  111.  
  112. Hem de gecikme zammı ve katma değer vergisiyle birlikte.
  113. Ve tüm bunlara rağmen, bizler yine sıcacık koltuklarımıza kurulacak, elimizdeki demli çaylarımızı yudumlarken, “NE OLACAK BU MEMLEKETİN HALİ?” diye hayıflanmayı sürdüreceğiz.
  114.  
  115. Sonra?
  116. Sonrası da belli.
  117.  
  118. Yine birileri, ülke üzerinde korku terörleri estirmeyi sürdürecek..
  119. Yine birileri, “milli irade”den aldığı güçle, ülkenin kurumlarını hallaç pamuğu gibi atmayı sürdürecek..
  120.  
  121. Demokrasi, basın özgürlüğü, adalet, yurttaşlık, insanca yaşam gibi evrensel değerler, birilerinin iki dudağı arasından çıkacak sözlerle tukaka ilan edilecek..
  122.  
  123. En acı yanı da; en doğal yaşam hakkımızdan bile endişe eder hale geleceğimiz günlerin çok yakınımızda olmasıdır.
  124.  
  125. Gidişat biraz oraya doğru gittiğimizi gösteriyor gibi!
  126. Biliyoruz; kiminiz bizi karamsar olmakla, kiminiz yazdıklaklarımızdan çok yazamadıklarımız olduğunu söyleyecek.!
  127. **
  128. Ve hasıl;
  129. En temel haklarımız bile birilerinin iki dudağı arasından çıkacak sözcükle askıya alınır mı diye kaygılanmadan da edemiyoruz.
  130. Demem odur ki; bizleri hiç iyi günler beklemiyor.!
  131.  
  132. Belki de 12 Eylül’ün apoletli generallerinin o “NETEKİM” günlerini, mumla arayacağız..
  133. Ne dersiniz, YANILIYOR MUYUZ?
  134.  
  135.  
  136. KORKUNUN GÖLGESİ
  137. BİR KARABASAN GİBİ..
  138.  
  139. Bu arada; Laik Türkiye Cumhuriyeti, kıyısından köşesinden yıpratılmaya çalışılmış..
  140. Atatürk İlke ve Devrimlerine saldırılar artmış..
  141. O’nun kurduğu kurumlar ya kaldırılmış, ya da içi boşaltılmış,,
  142.  
  143. Neredeyse adından bile söz etmek yasak hale gelmiş..
  144.  
  145. Korkunun gölgesi, bir karabasan gibi üzerimize çöktüğü için ne tepki gösterecek bir gücümüz, ne de bir medeni cesaretimiz kalmıştır.
  146. Hatta mecalimiz bile kalmamıştır..
  147. Adeta bugün o noktalara gelmiş gibiyiz.
  148. Ne dersiniz, fırsatı kaçırdık mı?
  149.  
  150. Bana göre kaçırmış değiliz.
  151. Geç kalmış da olsak, daha fazla korkunç felaketlerin kapımızı çalmasını beklemeden, bir yerlerden başlayabiliriz diye düşünüyorum.
  152.  
  153. TEK SEÇENEK:
  154. DEMOKRASİYE
  155. SAHİP ÇIKMAK..!
  156.  
  157. Bizleri yıllardır sağ-sol, Alevi-Sünni, Kürt-Türk diye bölerek, bunu kendi emelleri için kullananlara karşı böyle durabiliriz.
  158. Onun için de ilk önce; demokrasimize sahip çıkmamız gerekiyor.
  159.  
  160. Çünkü demokrasilerine sahip çıkamayan toplumlar ise sürekli, böylesi felaketleri kapılarında görmekten bir türlü kurtulamazlar.
  161. Ve bu görüldüğü gibi, bu tür felaketler kapımızı bir çalmaya başlarsa, gerisi de gelir.
  162.  
  163. O zaman ortada ne Laik Cumhuriyet kalır, ne Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla birlikte yaşadığımız, ‘üniter devlet’, ne de bizleri birbirine bağlayan kültürel bağlar kalır.
  164. O zaman; kimimiz devrimci, kimimiz milliyetçi, kimimiz de ‘namazında niyazında Müslüman’ olsak ne yazar?
  165.  
  166. Bugün yaşadıklarımız da aslında çok benzemiyor mu?
  167. Oysa iş işten geçmeden; her şeyden önce bu ülkenin birer yurttaşı olduğumuzun bilincine varmak için geç olmasa gerek..
  168.  
  169. Ah bir bu ülkenin bir yurttaşı olduğumuzun farkına varabilsek!
  170. Bakın, işte o zaman; demokrasimiz kurum ve kuralları işlediğine tanık olacağız.
  171. Nedense bir türlü başaramıyoruz...!
  172. Ne dersiniz, yanılıyor muyuz?
  173.  
  174. **


  1. 🔴 SAYGI VE ÖZLEMLE..
  2.  
  3.  
    Bu arada 31 Aralık 2002 tarihinde daha henüz 48 yaşında aramızdan ayrılan meslek büyüğümüz; kentimizin deneyimli kalemlerinden  gazeteci-yazar
  4. Esat Mahmut TUNABOYLU üstadımızı,

 

  1.  
    12 Ekim 2014 tarihinde yine 48 yaşında kaybettiğimiz meslektaşım, dostum
  2. Gazeteci Mustafa YOLYAPAR'ı,

 

  1.  
    4 Mart 2023 tarihinde kaybettiğimiz, emekli olduktan sonra basın dünyasına giren Gazeteci-Yazar Halil GÜLEZ ağabeyimizi
  2. bir kez daha saygı, rahmet ve
  3. özlemle anıyoruz. @öne çıkar
  4.  
  5.  
  6. #Çorum
  7. #demokrasi
  8. #adalet
  9. #işsizlik
  10. #kadıncinayetleri
  11. #açlık
  12. #yoksulluk
  13. #801notları
  14. #yasak
  15. #sansür
  16. #bsgmedya


115 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI